Ömer Kayani
1999 yılında gösterime giren “Matrix” aslında Hollywood’un insanla olan savaşını en açıktan yansıtan filmlerden biriydi ama zamanında çok fazla anlaşılamadı. Matrix sisteminde (kainat) yaratılmışların en şereflisi (Eşref-i Mahlukat) olan insanoğlundan mikrop veya bir virüs olarak bahsedildiğini görüyoruz.
HOLLYWOOD VE DİJİTALLEŞME
Aynı zamanda sadece sistemin değil insanın dijitalleşmesinin ve görünenin ötesindeki sanal dünyaya bağlanmasının çok başarılı bir şekilde toplumun gündemine sokulduğu filmin üzerinden 20 yılı aşkın bir süre geçti.
Peki günümüz insanının ve devletlerin en önemli gündem maddesi nedir?
“Dijitalleşme.”
Dolayısıyla filmler/diziler sadece eğlence amaçlı birer vakit geçirme aracı değil aynı zamanda geleceği programlayanların size “önden yükledikleri” ve “yeni güncelemeyi” beyninize gönderdiklerinde muhtemel uyumsuzluğu/adaptasyon zorluğunu gidermek ve “harddiskinizin yanmasına engel olmak” üretilmiş kodlardır.
Bu bağlamda eğer takip edebilirseniz Hollywood size 20-30 yıl sonrasının şifrelerini verir.
Matrix filmi ile ünlenen aktör Keanu Reeves’in bu filmden 4 sene önce rol aldığı bir başka filmin konusu şöyledir.
Johnny Mnemonic – Beynimdeki Düşman (1995)
Johnny kafasında bir bilgisayar çipiyle bilgi taşıyan bir taşıyıcıdır. Yeni görevi Pekinden Newark’a bilgi taşımaktır.Peşinde Pharmakam endüstrisinin adamları ile bir teknoloji grubu vardır. Amaçları Johnny’nin beyninde taşıdığı çipi çalmaktır. Johnny’nin 24 saati vardır. Bilgiyi bu süre içinde aktarmazsa hayatı tehlikededir.
Elon Musk’ın “insan beynine 1 yıl içinde çip takacağız” ve “ 5 yıl içinde dil öğrenmeye gerek kalmayacak” çıkışlarından sonra bu filmler size hala uzak bir fantazi gibi görünüyorlar mı?
HOLLYWOOD VE ROBOTLARIN GELECEĞİ
Benzer bir durum robotlar için de söz konusudur.
Savaş yıldızı Galactica (1978) dizisi
1978 yılında yayınlanmaya başlayan “Savaş Yıldızı Galactica” (Battlestar Galactica) dizisinde robotlarla insanlar savaşa tutuşmuş, savaşı tüm insanları yok eden robotlar kazanmış ama az sayıda insan bir uzay gemisi ile kaçmayı başarmıştır.
Kurtulanlar bir yandan “Saylonlar” denen robotlardan kaçarak ölüm kalım mücadelesi verilirken diğer yandan da başka insanların yaşadığı söylenen dünya isimli bir gezegeni aramaktadırlar.
Bu konu o gün için oldukça uzak bir fantazi olarak gözükme idi ve 1980’li yılların başında bazı bilim dergilerine ABD ordusunun robot askerler konusunda çalışmalar yaptığı da yansımaktaydı.
Bugün o robot askerler yavaş yavaş ortaya çıkarılmaktadır.
Savaş yıldızı Galactica (2004 – 2009) dizisi
Dizinin yeniden çekilmiş hali ise 27 yıl sonra 2005 yılında birinci sezonu ile gösterime girdi. Konu aynı gibi gözükmektedir ama derinlemesine bakınca çok farklıdır. Bu kez robotlar insanlardan hiçbir şekilde ayırt edilememekte, bilinçleri ve hafızaları birbirlerine aktarılabilmektedir. Hatta insan ile gerçekte robot olan bir makinenin “mucize” bir çocukları olmuştur. Film afişinin tam orta yerinde mucize çocuğu, yani robotla insan melezi olan çocuğu görebilirsiniz.
Blade Runner – Bıçak Sırtı (1982)
Efsane bilim-kurgu filmler arasına adını yazdırmış 1982 yapımı olan “Bıçak Sırtı” (Blade Runner) filminde ise insanlarla robotlar yine hiçbir şekilde birbirlerinden ayırt edilememektedirler ve çıkan anlaşmazlıklar sonrasında tüm robotlar insanlar tarafından imha edilmişlerdir. Saklanmayı başaran robotların peşinde ise avcı denen dedektifler vardır ve robot olduklarından şüphelendikleri kişileri geçmişleri ve hafızalarındaki bilgilerle ilgili karmaşık bir sorgulamaya tutarak insan olup olmadıklarını anlamaya çalışmaktadırlar. Bu dedektiflerden birinin robot bir kadına aşık olması ve onu imha etmeyerek onunla birlikte kaçması ile film biter.
Blade Runner 2049 – (2017 yılı yapımı)
“Bıçak Sırtı” filminin devamı 35 sene sonra yani 2017 yılında gösterime “Bıçak Sırtı 2049” ismiyle girer. Konu yaklaşık olarak ilk filmin devamıdır ama arada bir çok olaylar olmuş, savaşlar yaşanmış, barış yapılmış ve bir düzen oturtulmuştur. Ama asıl konu ilk filmde robot kadınla kaçan dedektifin robot karısından dünyaya gelen “mucize çocuktur” olmuştur ve herkes bu mucize çocuğun peşindedir. Tıpkı 2005 yılında yeniden çekilen “Savaş Yıldızı Galactica” filminde olduğu gibi robot ve insan karışımı bir çocuk vardır ortada ve yine herkes onun peşindedir.
West World (1973)
1973 yılı yapımı “West World” filminde ise yetişkinler için robotlardan oluşturulan bir vahşi batı kasabası eğlence parkı konu edilmektedir. Robotlardan birinin arıza yapmasıyla olaylar kontrolden çıkar ve eğlence teröre dönüşür.
West World (2016)
45 sene sonra bu filmin konusunu temel alan 2016 yılı yapımı “West World” (Batı Dünyası) dizisinde de konu aynıdır ve insanlarla robotları dış görünüşleri itibariyle birbirlerinden ayırmak imkansızdır. Tıpkı “Bıçak Sırtı” filminde olduğu gibi bu eğlence parkı ziyaretçilerinden birisi robot bir kadına aşık olurken bir diğeri “oyunun derinliğini anlamak” için kuralların dışına çıkar. Diğer yandan her nasılsa robotlardan biri bilinç kazanır ve eğlence parkının diğer tüm robotlarına da bilinçlerini kazandırarak insanlara karşı ayaklanırlarken, sezon finalinin sonunda eğlence parkında savaşın başladığı görülmektedir. Dizinin 2. sezon tanıtım afişinde yer alan cümle ise fazla söze hacet bırakmamaktadır.
“İnsanla yapay zekanın savaşı başlıyor.”
2. ve 3. sezonda ise eğlence parkının aslından insanın tüm kodlarını çözmek için geliştirmiş bir park olduğu ve bu yolla yapay zekanın tüm kontrolü ele geçireceği anlatılmaktadır.
Ghost in Shell – Kabuktaki Hayalet (1995)
1995 yapımı “Kabuktaki Hayalet” animasyon filminde ise yarı insan yarı robot bir kadın polis siber suçlarla mücadele etmektedir.
Ghost in Shell – Kabuktaki Hayalet (2017)
İnsanlar istediklerini organlarını hasar gördüğünde yapay organ ile değiştirmekte ve her değişimden sonra biraz daha robot olmaktadırlar. Hatta bazı insanlar daha gelişmiş olduğu için bile gerçek organlarını yapayı ile değiştirebilmektedirler. Mesela karanlıkta görebilen bir gözü normal göze, içkiye dayanıklı yapay bir böbreği gerçek insan böbreğine tercih edebilmektedirler.