Alman’ın çeşmesinden su içme, Romalıların Dikilitaş’ı önünde kurban edilirsin diyorlar…

Sultanahmet’te ‘Alman çeşmesinin’ hemen yanı başında ‘Alman turistleri’ hedef alan‘Suudi Arabistan doğumlu’(Suudi Arabistan/İslam ordusu denklemini hatırlayalım) IŞID bombacının intihar eylemiyle 10 Alman turist hayatını kaybetti. Bu cümlenin içinde o kadar çok sembol gizli ki hangisini çözeceğimizi şaşırdık doğrusu. Bir yerden başlamamız lazım.
1. Sembol: Alman çeşmesi
Önce eski bir analizimizi hatırlayalım:
’23.Kasım 2011. İki ayrı haber. Almanya ve İngiltere’den…’başlıklı 10 Ekim 2015 tarihli analizimizde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere gezisi ile eş zamanlı Almanların Türkleri hedef alan dönerci cinayetleri sebebiyle Meclislerinde saygı duruşu yaptıklarını yazmıştık.

Almanlar adeta Türkiye’ye ‘İngilizlere gitme yaptıklarımızdan dolayı özür dileriz’ mesajı vermişlerdi.
Şimdi birkaç gün önceki Sultanahmet saldırısına gidelim.

Olay herkesin malumu. Kısa keselim ve patlamanın olduğu yerin önemine gelelim. patlama Dikilitaş’ın önünde ve Alman çeşmesinin karşısında olmuştu. Alman çeşmesinden başlayalım.

Alman Çeşmesi, Türkiye’ye üç kez gelen imparatorun 1898’de istanbul’a ikinci kez gelişinin anısına ithaf edilmiştir. İlk gelişinde 1889 Osmanlı ordusuna Alman tüfeklerinin satışını sağlayan II. Wilhelm,ikinci İstanbul ziyaretinde İstanbul-Bağdat Demiryolunun Alman firmalarına verilmesi vaadini almıştı.Bu ziyaretin anısına Alman hükümeti tarafından yaptırılan çeşme, imparatorun bir deseninden yola çıkarak düzenlenmiştir.
Patlama ile mesaj verenlerin tarih bilgisine şapka çıkarıyoruz. Hatırlarsınız Alman Tornada uçakları ve Alman askerleri kısa bir süre önce Türkiye’ye gelmiş ve Suriye’de IŞID ile savaşacak koalisyona katılmıştı. Yani Almanya Ortadoğu’nun kapısına doğru bir adım atmıştı. Tıpkı Alman imparatoru II. Wilhelm’in İstanbul-Bağdat demiryolu için Alman çeşmesi yaptırması gibi.  Bir mesajda Türkiye’ye. Biliyorsunuz Türkiye bir süre önce Başika’ya asker göndermişti. Mesaj açık.Irak’a inme, hele AB ve Almanya ile hiç inme. İstanbul-Bağdat demiryolunun bir tür sembolü olan Alman çeşmesinde verdiğim mesajı al deniliyor.

Bütün bunlar olurken Alman DW haber ajansı ise aşağıdaki haberle ilginç bir mesaj veriyor.  ‘Türkiye için dönüm noktası’.

Peki Sultanahmet patlamasından 1 hafta sonra Almanya ve Türkiye arasında  ne olacakmış?

Türkiye ile Almanya arasında bulunan ikili ilişkiler “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi” ile yeni bir boyuta taşınıyor. 22 Ocak’ta Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlık edeceği Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Hükümetlerarası Toplantısı Berlin’de yapılacak. Federal Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, ilk toplantının Almanya’nın ev sahipliğinde yapılacağını açıkladı. Konsey toplantısının ana konuları hakkında açıklamada bulunan sözcü Seibert, özellikle iki ülke arasındaki ilişkiler, bölgesel sorunlar, terör ve buna bağlı göçle ortak mücadele, son alarak Sultanahmet meydanındaki saldırı ve Türkiye’nin AB üyeliği ve ekonomik ilişkiler gibi konuların ele alınacağını açıkladı.
Yazımızın başında verdiğimiz eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere gezisi sırasında Alman meclisinin özrünü hatırladınız mı? İşte uluslararası ilişkilerdemesaj böyle veriliyor. Bir hafta önce Merkel bazı Avrupa ülkelerine fırça atarken ne demişti?

Türkiye’ye vaat edilen mali yardımı savunan Merkel, sığınmacı krizinin aşılması için söz konusu yardımın gerekli olduğunu vurguladı.Deutsche Welle Türkçe servisinin aktardığına göre, partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) Rheinland Pfalz eyaletinin başkenti Mainz’da düzenlediği yeni yıl resepsiyonunda konuşan Merkel, ‘Türkiye 2 milyondan fazla sığınmacıyı kabul etti. Peki, 500 milyondan fazla nüfusu olan Avrupa Birliği ne yaptı?’ diye sordu. AB’nin Türkiye’ye sığınmacılar için kullanılmak üzere tahsis edeceği 3,5 milyar Euro’luk mali yardıma değinen Merkel, ‘Bu yüzden yardım etmemiz doğruydu, bundan sonra da yardım etmeye devam edeceğiz.’ diye konuştu.
Peki patlama sonrası Türkiye’ye şirin mesajlar verme yarışına giren Romalılar’ın, pardon İngiliz ve Amerikalıların bu tavırları çok manalı değil mi?

15 Ocak 2016, Sabah gazetesi

Türkiye – Almanya ‘Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi” öncesi şirinlikler yapan İngiltere ve ABD sanki ‘başkasına varma bizimle kal’ der gibiler değil mi? Ama her daim ikiyüzlülükleri de ortada.

2. Sembol: Dikilitaş
Theodosius Dikilitaşı, veya yalnızca Dikilitaş, Sultanahmet Meydanı’nın güney tarafında, Yılanlı Sütun’un yanında bulunan bir Antik Mısır dikilitaşıdır. MS 390 yılında Roma imparatoru I. Theodosius tarafından Mısır’dan getirilerek şimdiki yerine dikilmiştir.

ŞARK MEKTUPLARI kitabının sahibi Lady Montagu, 1718 tarihindeki mektupların birinde şunları yazmıştır: Bu taş, murabba şeklinde yontma taştan bir ayak üzerine mevzu dört sütun üzerinde duruyor. Taşın iki ayağında Kabartma olarak bir muharebe ve bir meclis resmi var. Diğer ikisinde ise Rumca ve Latince şunlar yazmaktadır:
Kuzeybatı cephesi:”18. sülaleden Yukari ve Asagi Mısır’ın sahibi 3. Tutmosis, Tanrı Amon’a kurbanını sunduktan sonraHorus’un yardımıyla bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarakhükümdarlığının otuzuncu yılı bayramında bu sütunu daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti.”Kuzey cephesi:”Gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı Amon’a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru iki tacın (Aşağı ve Yukarı Mısır) sahibi,kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını Mezopotamya’ya kadar götürmeye azmetti.”Güneydoğu cephesi:”Güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan Horus’un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve Aşağı ve Yukarı Mısır’ın tacına sahip olan ve bizzat Güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası Ra için yaptırdı.”Güney Cephesi:”Tanrı Horus’un lütfuna mazhar olan ve Güneş’in oğlu unvanını taşıyan Aşağı ve Yukarı Mısır’ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı.Ordusunun önüne geçti. Akdeniz’de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti.Sınırlarını Naharin’e kadar yaydı. Mezopotamya’ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı.
Dikilitaşın kaidesinde yer alan yazılarsa Doğu Roma İmparatorluğunda adet olduğu üzere Grekçe ve Latince yazılmış. Grekçe yazı bir anlatıcı ağzından şöyle diyor:
“Devamlı bir suretle yerde duran bu taşı dikme cesaretini İmparator Theodosius gösterdi ve yardımına Proclus çağrıldı. Bu şekilde otuz iki günde yerine dikildi.”
Latince metinse taşın ağzından yazılmış:
“Önceleri direnmiştim; fakat yüce efendimizin emirlerine itaat ederek, yenilen tiranlar üzerinde zafer çelengini taşımam gerekti. Her şey Theodosius ve onun kesintisiz sülalesine boyun eğiyor. Bana da galip geldiler ve reis Proclus’un idaresi altında otuz günde yükselmeye mecbur oldum.”
İşte Dikilitaş’ın üzerinde yazanlar. Sarı ile işaretlediğimiz kısımlara özellikle dikkat ediniz. Biz bu Mısır mitolojisine daha önce IŞID mevzusunu analiz ederken atıfta bulunmuş ve çok detaylı bir yazı yazmıştık. Hatırlamadınız ise lütfen tekrar hatırlayın.

Yukarıda linkini verdiğimiz 17 Ekim tarihli yazımızı okuduysanız herhalde artık Dikilitaş’ın sembolik önemini anladınız. Almanya’da mesajı anladı mı bilemiyoruz. Biz kendilerini uyarmış ve başlarına gelecekleri önceden haber vermiştik.
Paylaşım savaşlarının, çoğunlukla Avrupa’nın kontrolündeki PKK, ABD ve İngiltere kontolündeki IŞID ve Rusya kontrolündeki Esad üzerinden devam ettiği şu günlerde bu sembollerle daha çok uğraşacağız gibi. Türkiye kendisine saldıran bu kuduzlar ittifakına karşı savaşırken bu kuduzların ara sıra kendi aralarında hesaplaşmalarına da tanıklık ediyoruz. Türkiye bütün gücüyle karşı koyuyor ve saldırana yaptığını bir şekilde ödetiyor.

Onlarsa en iyi bildikleri şeyi yaparak içimizdeki hainleri aktif hale getirerek enerjimizi azaltmaya, direncimizi kırmaya çalışıyorlar.

Direncimiz kırılıp yorgun düşersek emin olun bu kez piyonlarını bırakıp tankları ve uçaklarıyla kendileri gelecekler ve bizleri de bu duruma düşürmeye çalışacaklar.

Bitirmeden son can alıcı sorumuzu soralım. Patlama Dikilitaş’n hangi cephesinde oldu bilen var mı? Eğer biliyorsanız yukarıda Dikilitaş’ın bütün cephelerinin üzerinde yazan yazıları vermiştik. Yap-Boz’un o kısmını yerleştirmekte sizin göreviniz olsun…