Ömer Kayani
Aşağıda okuyacağınız satırlar 2019 yılının Ağustos ayında yayınlanan “Godzilla’yı beklerken” başlıklı yazımızdan.
“Ekonomilerin üretim kadar manipülasyona da bağlı olduğu bir çağdayız. Bir malın yaklaşık 10 katının kâğıt üzerinde ve elektronik olarak ticaretinin yapılması ister istemez manipülasyonu ve yalanı ekonomilerin bir parçası hâline getiriyor.”
“Ve tüm dünya inancına göre yıkımı başlatacak bir düdük çalmasını ya da bir nevi Hz. İsrafil’in Sur’a üflemesini ya da Asya halkları gibi büyük yıkıcı canavarları seviyorsa Godzilla’nın ortaya çıkmasını bekler bir durumdadır.”
O yazımızın sonunda “Godzilla” filmlerinde konu edilen hangi canavarın hangi ülkeye ve hangi şirketin ülkesiz küresel yapılara tekabül ettiğini anlayışımız nisbetince çözümlemiştik.
Mesela “Godzilla” Amerika’yı temsil ederken “King Kong” küreselcileri temsil etmekteydi.
Yazımızın son paragrafını da hatırlayalım mı?
“Gelecek sene yani “Amerikan başkanlık seçimlerinin olduğu 2020 yılında” serinin yeni filmi gösterime girecek. 2020 yılında gösterime girecek bu filmde kimler kapışıyor dersiniz? 1945’de ortaya çıkan “Godzilla” ile 1973’de ortaya çıkan “King Kong” diyenler yanılmadılar. Filmin adı “Godzilla vs Kong” ve filmin tanıtım afişinde “birinin yıkılacağı” yazıyor. 2020 yılında birinden biri yıkılacakmış anlayacağınız. Kapışmanın çok kanlı geçeceğini şimdiden tahmin edebiliyoruz.” (Ağustos 2019)
Peki biz bu satırları kaleme aldıktan 3-4 ay sonra ne oldu?
Biz Godzilla büyüklüğünde bir şeyler beklerken ortaya çıkan gözle görülemeyecek küçüklükte bir canlı yani Covid – 19, tüm dünyayı kasıp kavurdu.
Ülkelere diz çökertti, ABD başkanı Trump’ı koltuğundan etti, savaşı bir sonraki seneye taşıdı.
Yani 2020 yılında karşı karşıya gelecek olan “Godzilla ve King Kong” kapışması da “kovid-19” etkisi nedeniyle vizyon tarihini 2021 yılına erteledi.
Anlayacağınız çok beklenen kapışma bu senenin Mayıs ayında sahnelenecek ve afişlerde verilen mesajlara göre savaşın sonunda “sadece bir tanesi ayakta kalabilecekmiş”.
“Godzilla” ve “King Kong” cephelerinden son haberlere geçmeden bir ay önce yazdığımız şu paragrafı da hatırlayalım mı?
“Finansal savaş şu an bankerler, ulus devletler, sınır aşan ve nerede duracağına tam olarak karar veremeyen dev şirket sahipleri ve küreselciler arasında kıyasıya yaşanmakta (…)”
Yazdıklarımızın mürekkebi kurumadan içinde bankerlerin, fon yöneticilerinin, ezilenlerin olduğu büyük bir savaş patlayıverdi.
Son dönemde “büyük reset” meselesini dillerine dolayan küreselcilerin ünlü “Davos” toplantısı bu sene virüs nedeniyle “dijital“ olarak yapılırken patlayan “Game Stop” hadisesiyle dünya borsalarında kelimenin tam manasıyla taşlar yerinden oynadı.
“Reddit” forumlarında bir araya gelen ve bankerlerle fon yöneticilerinin tepeden baktıkları “z kuşağı” veletleri, kendileri gibiler için oluşturulmuş ve alım satım işlemlerinden ve kayıttan ücret almayan “Robin Hood” platformu üzerinden unutulması güç bir ders verdiler finansal müesses nizama.
En azından görüntüde.
Sadece bir kaç hafta önce “Kripto paralarla merkez bankaları mı shortlanıyor” başlıklı yazımızla bu shortlama meselesine dikkat çekmiştik ki konu bir hafta sonra tüm dünya gündemine taşındı.
Bu kez “shortlananlar” ekonomik açıdan zor durumda olan şirketleri “shortlayan” Wall Street’in kan emici devasa fon yöneticisi şirketler oldular.
Ava giderken avlandılar ve bazı fon yöneticisi şirketler milyarlarca dolarlık zararlarla pozisyonlarını kapatmak zorunda kaldılar.
Burada olayın detaylarına girecek değiliz.
Her hangi bir arama motorunda “Game Stop hadisesi” yazarak bilmeyenler olayın detaylarına vakıf olabilirsiniz.
Biz daha ana akım medyada yazılmayanları analiz edelim:
Birincisi “Robin Hood” platformu sözde bedava hizmet veriyor gözükse de işlem ücreti ödemeden alım satım yapan küçük yatırımcının datalarını diğer uçtan “yüksek frekanslı” yani çok hızlı işlem yapan büyük balıklara satarak bu müşterilere büyük karlar sağlamaktadır.
Yani “Sherwood ormanlarından” Robin Hood’a vergi ödemeden geçtiğini zanneden küçük balıklar gerçekte kralın adamları tarafından yankesicilik metodu ile farkına varmadan soyulmaktadırlar.
Olayı ayarlayan ise sözde fakşr dostu “Robin Hood’un ta kendisi imiş.
Bununla birlikte Wall Street bankerlerinin batmasına oynadıkları “Game Stop” hisseleri küçük balıkların bir araya gelerek büyük alımlar yapmalarıyla 5 Dolar rakamından 400 küsürlu Dolarlara çıkınca orman kelimenin tam anlamıyla karıştı ve hemen “orman yasaları” devreye sokuldu.
Önce “reddit” küçük yatırımcıları bir araya getirip büyüklerin oyunlarını ifşa eden ve onlara karşı toplu olarak pozisyon almalarını sağlayan forumun sayfalarını kapattı.
Verdikleri neden gülmekten karnınızı ağrıtacak cinstendi.
“Forumda hakaret içerikleri varmış (!)”
Ardından “fakirlerin dostu” Robin Hood platformu “Game Stop” hisselerin alımına “geçici olarak” yasak getirdi, sadece satmaya izin verdi.
“Satın alınamayan” sadece “satılabilen” bir hisseye ne olur dersiniz?
Sonra Facebook, Twitter vb. faşist dijital platformlar harekete geçerek ardı ardına “spekülasyon yaptıklarını” tesbit ettikleri hesapları kapatma yarışına giriştiler.
Hayır, spekülasyon dediysek bu konuda defalarca ceza almış fon yöneticileri ve bankerleri kastetmedik.
Kapatılan hesaplar, 2008 krizinde açgözlü Wall Street bankerlerinin yaptıkları spekülasyonlarla batırılan ekonomi yüzünden işlerinden olup çok zor yıllar geçiren babalarının, analarının çektiklerini unutmayan ve bunun intikamını kan emici Wall Street bankerlerinden aldıklarını söyleyen çocukların hesapları idi.
Orman bir kere hareketlenmişti ve ormanın kanun yapıcılarına meydan okunamazdı.
Ardından son yüzyılın en büyük borsa balonu Tesla şirketinin sahibi Elon Musk twitter hesabına “bitcoin” kelmesini ekleyerek düşmeye başlayan bu merkeziyetsiz kripto parada yeni bir artış dalgasına neden olurken yine benzer bir şeyi “Dogecoin” kripto para birimi üzerinden yaptı.
Buna rağmen ormandan uzaya roket gönderebildiği için kimse ona bir şey söyleyemedi, hesabını askıya alan filan olmadı.
Z kuşağı kendilerine yapılan kısıtlamaları görünce bu kez dünyanın en çok manipüle edilen emtiası olan “gümüşü” hedeflerine koyduklarını ve buradan saldırıya geçeceklerini söylediler.
Nitekim kısa bir süreliğine de olsa başarılı oldular ve gümüş önce son 8 yılın en yüksek seviyesine çıktı ama ardından bu piyasada yaptıkları spekülatif hareketler yüzünden defalarca ceza almış bankaların ağırlıklarını koyması ile fiyatlar büyük bir düşüş yaşadı.
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor?
“Pandemi sonrasında zenginlerden yoksullara ve sermaye sahiplerinden emekçi kesime büyük bir kaynak transferi yaşanacak.”
Bu sözü kim söylemişti, hatırladınız mı?
Küreselci şeytanların sahibi olduğu Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucu başkanı Klaus Schwab yeni kitabı “Covid – 19 The Great Reset” (Büyük Reset) de yazmıştı ve biz de geçtiğimiz aylarda bu konuyu sütunumuza taşımıştık.
Şu cümlelerde ona ait:
“Ben yıllardır sorumlu kapitalizmi savunuyorum. Şu anda iki dev sorunla karşı karşıyayız. Birincisi zenginlerle yoksullar arasındaki uçurumun giderek derinleşmesi, ikincisi iklim krizi. Şimdi bunlara bir de COVID-19 pandemisi eklendi. COVID-19 krizinden en fazla zarar gören iki ülkenin, yani ABD ile İngiltere’nin, neoliberalizmin en etkili olduğu ülkeler olduğu da bir gerçek. Pandemi krizi neoliberalizmin miadının dolduğunu göstermiştir.”
“Değişmesi gereken şeylerin başında neoliberal ideoloji geliyor. Kökten-serbest-piyasacılık işçi haklarını erozyona uğratmış ve iş güvenliğini yok etmiş, devletin ekonomideki rolünü sıfırlamış, vergiden kaçınmayı özendirmiş ve devasa boyutta yeni küresel tekellerin oluşmasına yol açmıştır. Kapitalizmi yaşatabilmek için neoliberal ideolojiden kurtulmak şart haline gelmiştir.”
Yukarıdaki cümleleri okuyup “kapitalizmi yaşatabilmek” ve “ABD ile İngiltere” vurgularını gördükten sonra ve son yaşanan “Game Stop” hadisesinde olduğu gibi ilk defa olarak refah “Wall Street” den “Main Street”e (ana caddeye) akıp kıyamet kopunca bunların sadece birer tesadüf olduğunu iddia edebilir misiniz?
Peki ya diğer hadiseler:
Trilyonlarca Dolar parasal genişlemeye gideceğini söyleyen yeni Amerikan Başkanı Biden diğer yandan da adeta bir savaş kabinesi kuruyor, ülkesinin (Godzilla) dünya siyaset sahnesine geri döndüğünü söylüyor.
Para sihirbası olarak anılan Soros devletlere üzerinde “vade tarihi olmayan” hazine bonoso çıkarmalarını tavsiye ediyor.
Ne güzel değil mi?
“Sonsuza kadar borcuna faiz ödeyen devletler.”
Zaten Arjantin 100 yıllık hazine bonosu çıkararak bunun ilk adımını atmış bulunmakta.
Bilirsiniz, önce en çaresizden başlarlar.
Avrupa ayakta, şehirler yanıyor, Kovid plandemisi ile zıvanadan çıkarılan halklar “Joker” gibi “kaybedecek bir şeyimiz kalmadı” modundalar.
İşte dünya bu durumdayken “King Kong – Godzilla’ya karşı” filminin ilk tanıtımı bir yıl gecikmeli olarak yayınlandı, bu sene Mayıs ayında gösterime girecekmiş.
Tanıtım fragmanının başında “King Kong” dev bir mavnaya bağlı olarak Amerikan Donanmasının elinde okyanusta dolaşmaktadır.
Ekranda gözüken savaş uçaklarının ve uçak gemilerinin görüntüsüne şöyle bir anlatım bindirilmiştir.
“Bu bizim son şansımız, kullanmak zorundayız. Gelmekte olanı durdurabilmek için King Kong’a ihtiyacımız var, dünyanın ona ihtiyacı var. Ve onunla iletişim kurabilecek olan tek kişi bu çocuk.”
Koskoca King Kong’la iletişim kurabilen tek kişi bir çocuk, ilginç değil mi?
Burada barışsever küreselci kardeşlerimizle sadece yeni nesil / z kuşağı iletişim kurup “gelmekte olan savaşı ancak onlar durdurabilir” mesajı var diyorsanız bizce çok mantıklı bir sonucu vardınız demektir.
Ama fragmanın sonu çok daha ilginç.
Godzilla ve King Kong’un savaşında sadece bir tanesi ayakta kalacak ve diğeri kaybedenin önünde eğilecektir.
Ve her iki düşman bir yılı aşkın süredir demokrasi yanlılarının gösterilerine sahne olan “Hong Kong” gökdelenlerinin arasında son kez karşı karşıya gelirlerken ve herkes kimin kimin önünde eğileceğini tartışırlarken uzmanımızın ağzından şu cümleler dökülür.
“King Kong kimsenin önünde eğilmez.”
Kısmetse bu baharda göreceğiz diyelim…