Gece yarısına 2 kala

Geçtiğimiz hafta “Kıyamet saati” 1947’de başlatıldığından beri 2. defa dünyanın yok oluşuna en yakın seviyesine getirildi.

 “Güncel gelişmelere bakarak dünyanın sonunu tahmin etmek üzere geliştirilen sembolik “kıyamet saati”, olası bir nükleer savaş ve diğer küresel tehditler göz önüne alınarak 30 saniye ileri alındı ve saatin “gece yarısını vurmasına” 2 dakika kaldı. “Kıyamet saati”, Atom Uzmanları Bülteni’ne (BAS) üye bilim insanları tarafından güncelleniyor.  (26 Ocak 2019)

Sembolik saati ileri götüren gelişmeler aslında her gün medya aracılığıyla bizlere servis edilmektedir.

Bakalım:

ABD, Soğuk Savaştan beri nükleer silahların denetiminin temelini oluşturan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çekildiğini açıkladı. (1 Ocak 2019)

ABD Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi (NNSA), ülkenin Trident füzeleri için düşük güçlü nükleer başlık üretmeye başladığını duyurdu. (29 Ocak 2019)

ABD Kara Kuvvetleri Komutanlığı, İsrail’den sınırlı sayıda “Demir Kubbe” hava savunma sistemi satın alınacağını açıkladı. (6 Şubat 2019)

ABD’li ünlü fizikçi ve hükümet çalışanı Mike Griffin, Çin’in özellikle süpersonik füzelerde ABD’yi geride bıraktığını söyledi. (21 Nisan 2018)

Japon Asahi gazetesinde yayımlanan bir makalede ABD’nin INF’den çekilmesiyle Asya Pasifik bölgesine yeni füzeler yerleştirebileceğini ileri sürdü. (4 Şubat 2019)

ABD istihbarat raporuna göre, Rusya uyduları vurabilme kabiliyetine sahip bir Anti-balistik füze testi gerçekleştirdi. (19 Ocak 2019)

Pakistan, karadan karaya, kısa menzilli nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip füzesi Nasr’ı başarıyla test etti. (26 Ocak 2019)

Gürcistan’ı ziyaret eden Bolton, ‘Rusya’nın kalbinin’ Çin füzelerinin erişim alanında yer aldığını söyledi. (27 Ekim 2018)

Bunlar yıl içinde önümüze düşen nükleer ve füze başlıklı haberlerden rastlayıp not aldıklarımız, not alamadıklarımız bunun 3-5 mislidir muhtemelen.

Ve son olarak hepsinden daha önemli bir haber:

ABD Hava Kuvvetleri kayıtları, nükleer füzeleri korumakla görevli havacıların, halüsinasyonlara neden olan LSD kullandığı belirlendi. (24 Mayıs 2018)

Bu ve benzeri haberlerin insan beynini önden programlayan cinsten bir haber olma ihtimaline dikkat çekerek şu haberi de hatırlatalım:

Birleşik Krallık sigorta borsası Lloyd’s of London‘ın siber risk yönetimi raporu, gerçekleşebilecek büyük bir siber saldırının ABD’ye 89 milyar dolarlık zarar verebileceğini ortaya koydu. (29 Ocak 2019)

İngiliz araştırmacı/gazeteci John Pilger geçtiğimiz günlerde yaptığı bir söyleşi de medyada durmadan Çin’in hırslı planlarından bahsedildiğini anlatır. Pilger, ABD’nin 132 askeri üssü ile Çin’i hedef almasının vehedef ülkeleri ablukaya alma tatbikatları yapmasının ise aynı medya tarafından görmezden gelindiğinden söyler.

Bunlar küresel ölçekte meydana gelen dikkat çekici olaylardır.

Bir de Amerika içinde kaynayan bir cadı kazanı var ki geçen yazımızda Trump’ın twit mesajını konu ederek bir kısmını yazmış ama sütunumuz yetmediği için tamamlayamamıştık.

Yazımızın son cümlesi şu idi:

Tıpkı Kasım ayında dünyanın en büyük 5. ekonomisi Kaliforniya’yı bir uçtan diğerine yakan tarihinin en büyük yangını gibi…

Yeni haber bu kez Kaliforniya’nın en önemli şehirlerinden Hollywood şeytanlarının merkezi Los Angeles’dan geldi.

4 Şubat gecesi saat 21.00’de konvoylar halinde gelerek Los Angeles şehir merkezinde gökdelen tepelerine ve en ünlü caddelerine inen helikopterlerden boşalan askerler şehirde büyük bir panik yarattı. Patlamaların bile yaşandığı olayların bir tatbikat olduğu, amacın  değişik bölgelerde Amerikan askerlerinin şehir savaşlarına hazırlanması olduğu resmi açıklama ile duyuruldu.

Yakınlarda tarihinin en büyük yangınını yaşayan ve dünyanın en büyük 5. ekonomisini olan eyalete (ki Küreselcilerin en önemli merkezlerinden biridir) yeni bir sürpriz dediğinizi duyar gibiyiz.

Burada 2016 yılında yazdığımız bir yazıdan alıntı yapalım:

2015 yılının Temmuz ayında yapılan Jade Helm tatbikatı bir savaş tatbikatı değil sivil bir kargaşa/isyan durumuna karşı yapılmış askeri bir tatbikattır. Tatbikat ABD çapında büyük bir ilgi uyandırmış, bunun sıkıyönetim provası olduğu konusunda birçok görüş ortaya atılmış, ana akım medya ise bütün bunların komplocu deliler tarafından uydurulduğunu sütunlarına taşıyarak bu teorilerle dalga geçme yolunu seçmişlerdir. Bu tatbikat nedeniyle ABD içinde iç bölgelere tanklar sevkedilmiştir. Özellikle ayrılık konusu gündemden düşmeyen Teksas’ın bu tatbikatta ana düşman bölgesi olarak gösterilmesi Amerikan devletinin bir iç kargaşaya hazırlandığı teorilerini daha da arttırmıştır.

Yani Obama’nın başkanlığı döneminde yapılan askeri tatbikatta Cumhuriyetçi parti oy verenlerinin olduğu bölgeler düşman kategorisine alınmışken Trump dönemi askeri tatbikatlarında Demokratların kalesi olan Kaliforniya’da şehir savaşı tatbikatları yapılmaktadır.

İlginç değil mi?

Yine sübyancılık, çocuk ve insan ticareti yapan ünlü politikacı, bürokrat, Hollywood oyuncuları gibi şahsiyetlerin listeleri de ortalarda dolaşmaktadır. 

Ülke çapında çok büyük bir tutuklama ve bürokraside kıyım listeleri söylentilerinin kulaktan kulağa fısıldandığı bir dönemde Los Angeles’da şehir tatbikatı yapılması oldukça ilginçtir.

Bunlara ek olarak Amerikan bürokrasisinde kilit noktalardan gönderilenlerin yerine çoğunlukla emekli askerlerin getirildiği görülmektedir.

Başkanlık emri ile Divan’ı Harp kurallarının değiştirilerek askeri mahkemelerde sivil yargılamaların da yapılmasının önünün açılmakta olduğu tartışılmaktadır.  

Baba Bush’un cenazesinde elden ele dolaştırılan ve kardeş Bush’u kameralar karşısında yıkan notun ne olduğu, Hillary Clinton’a bu cenaze sırasında mahkeme celbi sunulduğu spekülasyonları hala gündemdeki yerini korumaktadır.  

Kısmetse bir sonraki yazıda konunun detaylarını inceleyip ana akım medyanın görmezden gelmeye çalıştığı “Q” sızıntıları/öngörüleri meselesini inceleyeceğiz.

Son olaylar ışığında;

Gece yarısına gerçekten 2 dakika kalmış gibi gözüküyor ama bu gecenin kimin üzerine ve nasıl çökeceğini zaman gösterecek.

http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/gece-yarisina-2-kala/