(…)
Birdenbire ortaya çıkması… Hedef olarak kendisine Müslümanların yaşadığı toprakları seçmesi… Önceliği petrol ve su zengini bölgelere vermesi… Ele geçirdiği toprak parçalarında insanları ilkel şartlara tabi tutması… Oralarda ve seçtiği ülkelerde sergilediği eylemlerle İslâm’a zarar vermesi…
Hepsi ve dahası IŞİD’i ülkemizde yaşayanlar gözünde ‘suçlu’ kılıyor.
“Petrol tamam da, ‘su’ konusu da nereden çıktı?”
Şuradan:
ABD başkanı olmak için kampanya yürüten Hillary Clinton, dışişleri bakanlığı koltuğunda otururken, istihbarat birimlerinden ‘su güvenliği’ konusunda bir değerlendirme raporu hazırlamalarını istemişti. O rapor 2012 yılında yayımlandı.
Rapora göre, ‘kuraklık, sel felâketi ve içilecek suyun azalması’ gibi etkenler 2022 yılına varmadan terör örgütlerinin ‘suyu silâh haline getirmesine’ yol açacak, su teröristlerin yeni silâhı olacaktır…
Aynen böyle diyor rapor. Bulgusu daha 2022 gelmeden doğru çıktı. IŞİD, Suriye ve Irak’ta öncelikle barajların ve su kaynaklarının bulunduğu bölgeleri hedef seçti.
Eric Holthaus adlı Amerikalı iklim uzmanı, 2014 yılı Haziran ayında, Irak’ta yaşanan iklim hareketleriyle IŞİD’in kendine yer edinmesi arasındaki bağa işaret eden makalesinde şuna da değindi:
“Irak’ta bu yıl yaşanan aşırı kuraklık IŞİD’in yükselişiyle eş-zamanlı. IŞİD için barajlar zaten terör silâhı; Suriye ve Irak’taki geniş toprakları ele geçirme seferinde eli altında tuttuğu tarımı ve elektrik üretimini tehdit için kullanıyor.”
Türkiye’nin IŞİD’i Fırat ve Dicle etrafından uzaklaştırma çabası bu gerçeğe de dayanıyor. (…)
Şimdi burada biraz ters mantık yapalım. Musul barajı çöker ve Musul haritadan silinirse kimlerin işine gelir? Sayalım:
Büyük petrol ihracatçıları Rusya, İran, Musul harekatına üs veren Kuveyt, Suudi Arabistan, dünyanın en büyük kaya gazı rezervlerine sahip ABD. Kısaca bölgede saldırgan durumda olan bütün ana aktörler.
Tabii birde ısrarla dünya nüfusunun çok olduğunu iddia ederek mümkün olan en fazla sayıda insanı imha etmeyi insanlık görevi sanan şeytanlar. Yani barajı çökertecekler diye bir iddiamız yok, muhtemelen Musul’u tıpkı Halep gibi konvansiyonel silahlarla yıkacaklar ama bazen ters mantık çalıştırmak iyidir…