Yalanlar, komplolar, ajanlar… Millet bu işin içinden nasıl çıksın?

Hangisi ile başlamalı insan şaşırıyor. Her köşe başında bir hain, diğer köşe başında bir kafası karışık, diğerinde durumdan vazife çıkarmaya çalışan biri, diğerinde bir köşe kapmaya çalışan biri, ortada ise kendi halinde zavallı bir halk. İhanetin, dezenformasyonun,  yalanın bu kadar pazara düştüğü bir zaman dilimine çok nadir şahit oluyor insan. Herneyse biryerden başlamak zorundayız.
Önce bunun son savaş olduğunun bilinci ile açıktan hareket ederek ABD’nin psikolojik savaş aracı olduğunu gizleme ihtiyacı duymayan bugünkü Cumhuriyet gazetesi.

Oysa ABD’ye sorulduğunda bu bilgiyi sosyal medyada gördüklerini sonra Türk güvenlik birimlerini arıyarak teyit ettiklerini söyledirler.
Elçiliğin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada şöyle denildi:
‘ABD Büyükelçiliği’nin Ankara’daki ABD vatandaşlarına yönelik mesajı hakkında Türk basınında yer alan spekülasyonlara ilişkin gerçekler şöyledir: ABD Büyükelçiliği geçtiğimiz hafta sosyal medyada dolaşan ve Türk hükümeti kaynaklı olduğu belirtilen bir uyarı mesajı yoluyla bir tehdit bilgisinden haberdar olmuştur. Söz konusu uyarıyı Türk makamlarıyla teyit eden büyükelçilik, Türk hükümetinden herhangi bir tehdit bilgisi edindiğimizde rutin olarak yaptığımız şekilde, aralarında hem devlet görevlileri hem de sivillerin bulunduğu Ankara’daki tüm ABD vatandaşlarına ve ABD Büyükelçiliği’nin tüm çalışanlarına yönelik bir bilgi notu yayınlamıştır.’
Tabii Türk güvenlik birimleri ABD’li yetkililere bunu açık edin bizim istihbaratımızı etkisiz hale getirin dememiştir. Ama ABD tamda bunu yaptı ve olayı afişe etti. Yani teröristlere açıktan sizden haberleri var mesajı gitti. Benzer bir olayı geçtiğimiz günlerde yaşamıştık. Hatırladınız mı;

İşte bunlar böyle paslaşırlar. Birinin bıraktığı yerden diğeri devralır.
Yani Cumhuriyet’in yazdığı gibi istihbarat uyumamış. Hemen yeni soru geldi bazılarının aklına. ‘Devlet niye uyarmadı.’ Aldığı her istihbarat sonrası devlet uyarı yapsa herhalde ülkede hayat dururdu. Bu soruyu soranlara biraz bu konularda yapılmış ABD ve batı yapımı filmleri izlemelerini tavsiye ediyoruz. Uyarı sadece teröristlerin hedefi değiştirmesine yarar. ABD’de tam bunu yapmıştır. Tıpkı Hürriyet’in Şubat ayında yaptığı gibi.
Teröristler işlerini yaptıktan sonra devreye DHKP-C’nin partisi CHP’li yıkıcı ajanlar girerek onlarda işlerini yaptılar.

Patlamanın hemen ardından resmi Twitter hesabı üzerinden skandal bir paylaşımda bulunan CHP Erzurum Milletvekili Gonca Aytaş, olay yerinde yaşamını yitiren vatandaşların yer aldığı fotoğrafları sansürlemeden yayınladı.

Hain saldırıya art arda tepkiler gelirken; bombalı terör saldırısının düzenlendiği anlarda, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun terör örgütü PKK’nın kanalı olarak bilinen Med Nuçe’nin canlı yayınında olduğu ortaya çıktı.
ABD’nin gölge istihbarat servisi olarak anılanStratfor’un haber elemanı CHP’li Sezgin TanrıkuluPKK’nın yayın organında iken patlama olmuş.
İşte böyle… Bir bombalamanın içeriden ve dışarıdan nasıl yönetildiğinin kısa hikayesi.  Son kozlarını oynuyorlar…