Tıpış tıpış gelenlere İsrail’de eklendi…

Önce 18 Mart 2016 tarihli ‘Öyleyse neymiş? Rusya – İran ikilisi tıpış tıpış bize gelirmiş…’ başlıklı analizimizi hatırlatalım;
Daha Suriye’de çekildiklerinin haftası dolmadı; ‘Suriye’de Türkiye kaybetti’ manşetleri atıp yorumlar yapanlara cevap haberler;

Ve konuyu en güzel açıklayan manşet;

Çanakkale zaferinin 101. yıldönümünde tadını çıkararak okuyasınız diye…
Bu analizimizi hatırlattıktan sonra bugün itibariyle yeni eklentilerimizi yapalım;

İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Dore Gold’un açıklaması şöyle;
”Taksim saldırılarında yakınlarını kaybeden İsrailli ailelere elinden gelen yardımı göstere, yaralılarımızı ve cenazeleri İsrail’e gönderme sürecinde yardımcı olan Türk Hükümeti’ne teşekkür ediyorum.Teröre karşı savaşta müttefik olmamız ve bize zarar vermek isteyenleri birlikte yenmemiz gerekir.”
Teröristle teröre karşı mücadelede müttefik olmak, teröre karşı savaşta PKK ile müttefik olmak kadar traji komik bir durum. İsrailliler’de tıpkı Ruslar ve İranlılar gibi tıpış tıpış geldiler ve minnettarlık numaralarıyla sempati kazanmaya arayı ısıtmaya çalışıyorlar. Dertleri de bir sonraki haberde;

Rusya ile yaşanan kriz sonrası alternatif doğalgaz arayışına giren Türkiye’ye 2 milyar dolar değerinde gaz gönderebilmek için İsrailli şirketlerin bankalarla pazarlıkları sürüyor.İsrailli enerji firmaları Türkiye’ye yıllık 2 milyar dolar değerinde doğalgaz ihracatı için uluslararası bankalarla görüşüyor. Businessht’de yer alan habere göre; aralarında Noble Enerji ve Delek Group’un da olduğu İsrailli enerji şirketleri, sahalarını 3,5-4 milyar dolar değerinde genişletmek için çalışmalara başladı.Türkiye’ye 2 milyar dolar değerinde yıllık 10 milyar metreküp doğalgaz ihraç edilmesini de içeren projenin yüzde 65’ini karşılayacak kredi için Deutsche Bank, Citigroup, HSBC, BNP Paribas, JP Morgan ve Natixis ile görüşmeler sürüyor.
Dolayısıyla şimdi Netanyahu isimli İsrail başbakanı olmuş seri katilin niye bu iki örneği vererek arkasına Kudüs’ü eklediği anlaşılmıştır herhalde.  Kudüs’te bana rahat vermezseniz, beni tanımazsanız, ilişkiyi askıda tutmaya devam ederseniz, gazıma yol vermezseniz, beni durmadan şamar oğlanına çevirirseniz, Filistinlilere iş öğretirseniz bende emrimdeki katil sürüsü ile rahat durmam demiş.
Daha ne deseymiş?