CHP = Darbeciler, teröristler, katiller ittifakı…

CHP, Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz başkanlığında bir heyeti, bazı temaslarda bulunmak üzere Mısır’a gönderiyor. CHP Basın Birimi’nden yapılan açıklamada, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesi üzerine, bir heyetin 26-27 Mart tarihlerinde Kahire’ye ziyaret gerçekleştireceği ve çeşitli temaslarda bulunacağı belirtildi. Yılmaz başkanlığındaki heyette, TBMM Dışişleri Komisyonu üyeleri İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın bulunduğu bildirilen açıklamada, ‘CHP, dış politikamızda sorun yaşadığımız ülkelerle diyalog kanallarımızın açık tutulmasının önemine inanarak,içine düşülen yalnızlığın, bütün ülkelerle dostluk ve işbirliğine dönüştürülmesi konusunda anamuhalefet partisi olarak büyük bir hassasiyetle ve sorumlulukla üzerine düşen her türlü yapıcı katkıyı sunmaya devam edecektir’ denildi.CHP, 2013’te de Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu başkanlığında bir heyeti Mısır’a göndermişti.

(…) ‘ESAD, DARGINLIK BİLE SERGİLEMEDİ
‘Şükrü Sina Gürel, Esad’la yaptığı görüşmeyi Yurt gazetesine yazdı.Gürel görüşmeyi şöyle aktardı: ‘Esad, Türk halkıyla iyi ilişkileri sürdürmek istediklerini belirtti ve hiç kimseye bir kişisel husumeti olmadığını ima etti. Türk yetkililerinden hiçbiri için, bırakınız hakaretamiz olmayı, kötü bir söz söylemeyi, dargınlık bile sergilemedi. Esad’la özellikle bir konuda aynı doğrultuda düşündüğümüzü gördüm: Ülkelerimizin bütünlüğü konusunda birlikte davranmamız gerekiyordu. Kendisine sordum: ‘Türkiye’ye yollamak istediğiniz bir mesaj var mı?’ Bana doğru iki adım attı elini uzattı ve dedi ki: Öncellikle bunu iletin: Kardeş olmaya mecburuz.’ (…)

Burada uzun uzun CHP’nin HDP, PKK ve DHKP-C ittifakını da yazmamıza gerek yok herhalde. Siz zaten biliyorsunuz…
Esad’a niye gittiği malum. Yukarıda verdiğimiz haberin manşeti yeteri kadar durumu açıklamış. Peki Mısır’a niye gidiyorlar;

15 Mart 2015
Darbeci Sisi emir vermiş ve ekonomi düzelecekmiş;

Ekonomideki kötü gidişat nedeniyle yerel para birimine dolar karşısında değer kaybettiren Mısır yönetimi,bu devalüasyon sonucu fiyatlardaki muhtemel artışın engellenmesi için orduyu görevlendirdi.

Mısır resmi haber ajansı MENA’da yer alan habere göre, deniz kuvvetlerinin askeri tatbikatına katılan Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, yaptığı konuşmada, ‘Dolardaki yükselişe rağmen gıda maddelerinin fiyatlarında artış olmayacak’ ifadelerini kullanarak, önünde oturan komutanlara ‘vatandaşların sıkıntılarını hafifletme’ sorumluluğu yükledi.Sisi, silahlı kuvvetlerin, dolar fiyatı ne kadar yükselirse yükselsin dar gelirli vatandaşın gelirine uygun olacak şekilde tavuk, et, pirinç, şeker ve zeytinyağı gibi besin maddelerinin satışının yapıldığı mobil ve sabit satış noktalarını artırmasının zorunluluğuna vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da Sisi’nin, gıda maddelerinin fiyatlarının korunmasını desteklemeye devam etme ve temel maddelerin fiyatlarının uygun olması konusunda silahlı kuvvetlere talimat verdiği belirtildi.’DARBE YÖNETİMİNİN UYGULADIĞI EKONOMİK POLİTİKALAR’
Ülke ekonomisindeki kötü gidişattan, maliye ve borç yükünün yanı sıra yerel para birimi cüneyh de etkilenmişti. Mısır Merkez Bankası bu hafta yabancı yatırımcıları çekmek ve turizmi canlandırmak için daha esnek bir kur politikası izleme kararı almış, bu kapsamda cüneyhi dolar karşısında yüzde 13 devalüe etmişti.Son 5 aydır interbank ihalelerinde doları 7,73 Mısır cüneyhi seviyesinden satan Merkez Bankası, son yaptığı ihalede pariteyi 8,85 cüneyh seviyesine çıkarmıştı. Söz konusu parite Muhammed Mursi döneminde 7 cüneyh civarındaydı.Ekonomideki kötü gidişin ana sebepleri arasında ise ‘Süveyş Kanalı’ndan geçişlerin azalması, güvenlik nedeniyle turizm gelirlerinin düşmesinin yarattığı döviz sıkıntısı ve darbe yönetiminin uyguladığı ekonomik politikalar’ gösteriliyor.
Kısaca CHP heyeti Mısır’a ‘diren Sisi’ demeye gidecek ve muhtemelen şunları söyleyecektir;
‘Sevgili Sisi. Bizde de dinciler iktidara gelmiş ve 10 ayda ekonomiyi düzeltmişlerdi. Ama biz onları 1997 darbesiyle devirip ülkeyi ele aldık ve 4 senede Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizini yaparak ülkeyi batırdık. Ama 1 yıl sonra AKP denen bir illet geldi ve hepimizin canına okudu. Aman sen dikkatli ol çünkü 4 senen dolmak üzere. Bizim hatamıza düşme. Gerekirse Esad’ın deneyimlerinden faydalan. Zaten bizde zaman zaman kendisine heyetler göndererek deneyimlerinden istifade ediyor’.