Mütareke basınının Amiral gemisi sevinç içinde…

Uzun zamandır bu topraklarda Türk milli kuvvetleri ile çatışan Mütareke basınının Amiral gemisi, mütareke ordularından bazı uçakların Türkiye’de konuşlanmaya gelmesine sevinç çığlıkları atan bir manşetle çıkmış. Kuruluş tarihi İsrail’in kuruluşu ile aynı olan ve Alman-Yahudisi ortaklı bu gazetenin bu olaya sevinç çığlıkları atması bir ibret vesikası. Fazla söze ne hacet…

Yalnız kötü haberi biz verelim. Yaşlı kıta Avrupa’nın tek dişi kalmış dedelerinin halleri içler acısı. Bunlar bu ülkeyi, değil iki kıytırık uçakla işgal etmek sınırlarına gelen birkaç yüzbin sığınmacı ile ile başedebilecek durumda bile değiller. Bir de işin diğer yüzü var. Deutsche Welle’den bir haber.

Bir ülkenin kendi medyasının kendi yumuşak karnını göstermesi (sonuçta bizim medyadan bahsetmiyoruz) pek hayra alamet değildir. Dolayısıyla Almanya ‘beni çok zorlamayın gelmek istemiyorum’ demek istemiş sanki. Tıpkı Körfez savaşında olduğu gibi. ‘Ben gelmesen çek yazsam’ diyor adeta. Dolayısıyla batmakta olan amiral gemisi çok erken sevinmesin diyoruz.
Cumhuriyet gazetesi ise manşetten efendilerinin Türkiye eleştirilerini vermiş. Bu nasıl gerekçe imiş. Ülkeye ihanet etmek nasıl suç olurmuş. Bu soruları Snowden ve Assange’ı bütün dünyada kovalayan ABD hükümetine de sorsalar!

Yine Cumhuriyet batılı efendilerinin Türkiye karşısında belki de AB’nin kurulduğu tarihten beri en büyük yenilgiyi alarak yelkenleri suya indirmesine öfkelenmiş ve Türkiye’yi aşağılayan manşetlere sarılmıştı kuyruk acısıyla.

Tıpkı 1 Mart tezkeresi öncesinde ABD ile at pazarlığı yaptığımızı, yani Türkiye topraklarında ABD’nin asker konuşlandırılmasına sadece fiyat biçme antlaşmazlığı yaşıyormuşuz algısı oluşturmak için attıkları manşetler gibi. Gazete in sayfadan sormuş;
‘3 milyar avro için mi’ diye.
Onlarda çok güzel biliyorlar ne için olduğunu ama biz yine de cevaplayalım;
‘Hayır. Sadece AB’nin bir hiç olduğunu göstermek içindi. Bir hiç olanların Türkiye’ye oyunlar kurduğunda ne gibi sonuçlarla yüzleşeceklerini göstermek içindi. ‘
Nitekim herkes gördü ve bu manşetlerde onun sağlaması.