Bugün gazetesine geçte olsa tebrikler…

BUGÜN GAZETESİ MANŞETTEN VERDİĞİ HABERDE MALİ EL KAİDESİNİN VE LİDERİNİN BATI MEDYASINDA HİÇ YER ALMADIĞINI VURGULAMIŞ.

SİTEMİZİ TAKİP EDENLER BİZİM OLAYIN BAŞLADIĞI GÜNÜN AKŞAMI FOTOĞRAFIYLA OLAYIN ADINI KOYDUĞUMUZU VE BUNUN ABD-FRANSA ARASINDA BİR ÇATIŞMA OLDUĞUNU VURGULADIĞIMIZI GÖRECEKLERDİR.
Analizimizin bir bölüm aşağıdadır. Tamamı için linke tıklayınız

Medya maalesef ısrarla bir şeyi daha görmezden geliyor. Mali otel baskınında öldürülenlerin kimliği. ABD’nin El Kaide kolunun yaptığı bu saldırıda ölenlerden 3 kişi Çin vatandaşı.

Çin’in en büyük devlet demiryolu şirketlerinden olan ve Türkiye’de de faaliyetleri bulunan China Railway Construction Corporation (CRCC) tarafından yapılan açıklamada, lobide bulundukları sırada ilk yaylım ateşiyle ölen üç kişinin üst düzey şirket yöneticileri olduğu belirtildi.
Öte yandan, Çin devlet televizyonu CCTV, Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi. CCTV’ye göre Cumhurbaşkanı Xi, ‘Çin, masumların hayatına mal olan terör faaliyetleriyle kararlılık içinde mücadele etmek için uluslararası toplumla işbirliğini güçlendirecektir’ dedi. Xi ayrıca, yurtdışındaki Çin vatandaşları ve kuruluşlarının emniyetinin sağlanması için çabaların artırılması çağrısında bulundu.
New York Times’a göre, CRCC geçen yıl Mali hükümetiyle Bamako-Dakar demiryolunun yenilenmesi için 1.5 milyar dolarlık sözleşme imzaladığını duyurmuştu.Dünyanın en büyük altyapı şirketleri arasında yer alan CRCC, 17 ülkede altyapı projeleri yürütüyor.Çin’in diğer müteahhitlik devi China Railway Engineering Corporation’ın da Mali hükümetiyle 8 milyar dolarlık demiryolu inşa sözleşmesi bulunuyor.
İŞTE YENİLENECEK TREN HATTININ HARİTA ÜZERİNDEKİ KONUMU

VE İŞTE BATININ MALİ VE AFRİKA DERDİNİN ASIL SEBEBİ.
Asıl gizlenen amaç, Afrika’daki zengin uranyum, petrol ve doğalgaz kaynaklarına hakim olabilmek ve Afrika’da ekonomik etkinliğini hızla artıran Çin’in önünü kesmek. Dünyanın en yoksul ülkelerinden birisi olan Mali de çok zengin uranyum, petrol, altın, boksit, demir, manganez, kalay ve bakır rezervlerine sahip ve önemli bir pamuk üreticisi. Çin son yıllarda Afrika ile ekonomik ilişkilerini olağanüstü bir hızla artırdı ve ABD’yi geride bırakarak ilk sıraya çıktı. Çin sadece ticareti geliştirmekle kalmıyor, çok yoğun maden ve enerji yatırımları gerçekleştiriyor. Afrika ülkelerindeki birçok temel altyapı yatırımlarını finanse ediyor ve bunların Çin firmaları tarafından yapılmasını sağlıyor.ÖrneğinÇin, Nijer ile dev bir petrol araştırma ve geliştirme anlaşması da yaptı. Bir zamanlar Fransa’nın işlettiği Nijer uranyumu, şimdi Çin’in en büyük uranyum madeni haline geldi.Çin, Çad’a ile 1 milyar dolarlık ve 300 kilometre uzunluğunda bir petrol boru hattı inşa edecek.Çin, Fildişi Sahili ile 500 milyon dolarlık bir hidro elektrik santralı projesine imza attı.Çin, Kamerun’da petrol arıyor,Moritanya’da liman ve hava alanları inşa ediyor,Burkina Faso’dan pamuk ithal ediyor,Gine ve Siera Leone ile büyük demir anlaşmaları imzalıyor, kıtanın her yanında okullar, hastaneler, stadyumlar, demiryolları inşa ediyor.2000’de sadece 10 milyar dolar olan Çin-Afrika ticaret hacmi 2011’de 160 milyar doları buldu.2012’de 200 milyar dolara ulaştığı hesaplanıyor.Çin’in Afrika’daki doğrudan yatırımları 50 milyar doları aştı. Çin’in 2010’dan bu yana Afrika ile yaptığı ticari anlaşma veya tekliflerin toplamı 101 milyar dolar.Bunun 90 milyar dolarını inşaat projeleri ve maden alım anlaşmaları oluşturuyor.Tüm bu ekonomik etkinliklere paralel olarak Çin’in Afrika’daki politik etkinliği de sessiz ve derinden giderek artıyor. ABD ve Fransa gibi Afrika’nın eski sömürgecileri bu gelişmeden rahatsız. Çünkü ABD enerji ihtiyacının yüzde 18’ini Afrika’dan sağlıyor. Bunun 2015’te yüzde 25’e çıkacağı hesaplanıyor. Çin ise enerji, bakır, platin, demir ve kereste ihtiyacının üçte birini Afrika’dan temin ediyor.Hilary Clinton, Afrika’ya yaptığı gezilerde bu rahatsızlığını açıkça dile getirerek, Afrika ülkelerine Çin’i kastederek “anti-demokratik” ülkelerle ekonomik ilişkilerden uzak durmaları çağrısı yapmıştı.

ABD ve Fransa’nın Afrika poitikası ve Mali müdahalesinin arkasında(Burada müdahaleden kasıt 2012 yılında Fransa’nın askeri darbe sonrası müdahaleleridir)bunlar yatıyor.

Fransa’nın bir nedeni de Kaddafi’nin Libya’nın gıda ihtiyacını karşılamak için Nijer nehri havzasında gizlice satın alıp kurduğu dev çiftlik ve su kanalı şebekesini elden kaçırmama arzusu.

Özetle Çin’in Afrika’daki etkinliğini artırma hamlelerine, ekonomik güçleriyle cevap veremeyen ABD ve Avrupa ülkeleri, askeri hamlelerle Çin’in önünü kesmeye çabalıyorlar. Böylece ekonomik güç savaşı, dünyanın bir bölgesinde daha askeri güç savaşına dönmeye başlamış oluyor.

23.01.2013