Türkiye duymasın ve CIA-Pentagon savaşı…

DAEŞ’le mücadele için Irak’a 400’ü aşkın askeri danışman gönderen ABD’nin, terör örgütü içindeki BAAS’çı komutanlarla görüşme trafiği başlattığı ortaya çıktı. ABD’li 7 istihbarat görevlisinin örgütün örgütün iki numaralı ismi Ebu Ahmed El Alvani ile görüştüğü iddia edildi.
Havice’deki görüşmelerin Musul’un önemli aşiretlerinden Şammar ve Cuburi aracılığıyla ayarlandığı belirtildi.
Görüşmeler için Türkiye’ye yakın Tahii aşiretinin devreye sokulmak istendiği ancak görüşmelerin sızabileceği ihtimali nedeniyle bundan vazgeçildiği belirtildi.
DAEŞ ile mücadele kapsamında Irak’a 400’ü aşkın askeri danışman gönderen ABD’nin DAEŞ’le görüştüğü ortaya çıktı. Irak ordusunu, Peşmerge güçlerini ve sivil paramiliter güçlerden oluşan Haşdi Şahabi gruplarını DAEŞ’e karşı operasyonlarda koordine etmeye çalışan ABD’nin aynı zamandaDAEŞ içindeki eski BAAS’çı komutanlarla görüşme trafiği başlattığı öğrenildi.
9 Haziran 2014’ten bu yana Irak’ın en büyük ve en kalabalık ikinci kenti olan Musul’u elinde tutan terör örgütü DAEŞ’e yönelik operasyonlar geçtiğimiz ay sonu itibari ile başlatılırken, ABD’li 7 istihbarat görevlisinin DAEŞ’in en tepesindeki isimlerden Ebu Ahmed El Alvani ile 2 kez görüştüğü iddia edildi.
Alvani’nin, Saddam Hüseyin döneminde Cumhuriyet ordusunda yer aldığı ve Musul’daki güçleri koordine ettiği belirtiliyor.
“TÜRKİYE DUYAR’ KORKUSU
DAEŞ ile ABD arasındaki ilk görüşmenin 7 Kasım tarihinde Musul’un önemli aşiretlerinden Şammar aşiretinin aracılığı ile ikinci görüşmenin ise 3 Şubat’ta Cuburi aşiretinin aracılığı ile Kerkük’ün Havice yakınlarında gerçekleştiği kaydedildi
İddiaya göre, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği ve Erbil Başkonsolosluğu’ndan gelen”Irak’taki DAEŞ yapılanmasının yüzde 85’nin Iraklı ve eski BAAS’çılardan oluştuğu’ şeklindeki raporlar doğrultusundayapılan görüşmeler için ilk olarak Havice’nin önemli 3 aşiretinden biri olan ‘Tahii’nin devreye sokulmak istendi.
Ancak Tahii aşiretinin Türkiye ile yakınlığından dolayı ABD’li uzmanlar, görüşmelerin sızabileceği düşüncesi ile Ekim ayında rotayı Cuburi aşireti liderlerine çevirdi.
GÖRÜŞME SONRASI ÜÇ OPERASYON
ABD’nin bu görüşme trafiği ile DAEŞ içindeki BAAS’çılarla işbirliğinin koşullarını geliştirmenin yanı sıra özellikle BAAS’çıların içindeki en güçlü kanat veeski Saddam ordusunun bel kemiğini oluşturan isimlerin oluşturduğu Muslavi ve Nakşibendi ordusunu yanına çekmek istediği kaydedildi.
İlk görüşmenin ardından ABD’li danışman askerlerin öncülüğünde Havice’ye üç operasyon gerçekleştirildi.
Kaynaklar, DAEŞ ile yapılan iki görüşme sürecinde örgütün lideri Ebu Bekir El Bağdadi’nin 3 kez ölümden döndüğünü ve ikisinde yaralandığı belirtirken iki suikastta da Bağdadi’nin en yakınındaki isimlerin öldüğüne dikkat çektiler.
Suikastlar sonrasında Bağdadi’nin yerinin büyük bir gizlilik içinde tutulmasına rağmen 3 suikastın gerçekleşmiş olmasından dolayı en yakın birimlerinden istihbarat gittiği gerekçesi ile Bağdadi’nin bazı isimleri doğrudan öldürttüğü öğrenildi.El Kaide planından farklı oldu
ABD, Osama Bin Ladin operasyonu öncesinde de defalarca Afganistan ve Pakistan sınır hattında operasyonlar düzenlemiş ancak uzun uğraşlardan sonra Ladin öldürülebilmişti. Iraklı uzmanlar, Ladin operasyonundan farklı olarak ABD’nin El Kaide’yi bitirmek için operasyonlar düzenlediğini ancak bu sefer taktiğin farklı olduğunu belirtiyor.Uzmanlar, DAEŞ ile görüşmeler trafiğinde BAAS’çılarla DAEŞ’çileri birbirinden ayırıp BAAS’çıların sisteme entegre edilmesi planının devrede olduğunu belirtiyorlar.
Yeni Şafak gazetesinin bugün verdiği haberi bir de 29 Mart tarihli bu haberlerle birleştirerek okuyalım;

Los Angeles Times’tan (LAT) Nabih Bulos, W.J. Hennigan ve Brian Bennett’inhaberine göre, ABD savaş makinesinin değişik bölmeleri tarafından silahlandırılan gruplar, Halep ile Türk sınırı arasında birbirleriyle savaşa başladı.
ÇATIŞMALAR ŞİDDETLENDİ
Haberde, çatışmaların son 2 ayda tırmandığı, Halep’in kuzeyindeki tartışmalı bölgelerde yapılan manevralarda grupların birbirlerine ateş açtığı ABD’li yetklililerce de doğrulandı.
LAT muhabirleri, Mare’den Şubat ayında çıkartılan Fursan el-Hak’ın CIA destekli, YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Kuvvetleri’nin (QSD) ise Pentagon destekli olduğunu yazdı.
Aynı çatışmaların Azez ve Halep’teki Şeyh Maksud Mahallesi’nde de yaşandığına dikkat çekiliyor.
CIA DESTEKLİ FURSAN: SAVAŞACAĞIZ
Fursan el-Hak liderlerinden Faris Bayuş’un ise, ‘Bize bir grup saldırırsa, kimden destek aldığından bağımsız olarak, savaşacağız’ dedi.
Bir ABD’li yetkili ise, bölgedeki savaşın karmaşık ve çok taraflı olduğunu, bu nedenle seçeneklerinin sınırlı olduğunu kaydetti.
PENTAGON KÜRTLERİ EĞİTTİ
Haberde, Pentagon’un eğitim programı ile, yüzde 80’ini Kürtlerin oluşturduğu QSD’yi eğitip silah yardımı yaptığı, CIA’in ise Türkiye’deki operasyon odasından Suriye’deki gruplara TOW desteği yaptığı aktarıldı.
Her ne kadar Los Angeles Times haberin analizini tam manasıyla yapmamış olsa da bu işin sadece büyük devletlerin devasa iç mekanizmalarının zaman zaman birbirlerinden habersiz iş yapması ile açıklanacak basitlikte bir iş olduğunu sanmıyoruz. ABD’de devlet içinde devlet olan küreselci CIA ile ABD milli devletinin ordusunun yönetim yeri Pentagon’un farklı hareketler yapması incelenmesi gereken bir konu. Bu konu dünyada bugün yaşanan küresel çatışmanın da (Küreselcilerle – Ulus devletlerin çatışması) bir izdüşümü olabilir.
Analiz yapmaya yetecek miktarda haberler geldikçe takip etmeye devam edeceğiz…