Eski petrol analizimize yeni ek haberler…

30 Aralık 2015 tarihli analizimize eklenebilecek yeni haberler;

Hollanda Parlamento’su 2025 yılından itibaren benzinli ve dizel araçları yasaklayıp satışını insanları elektrikli araçlar almaya teşvik edecek yasa tasarısını meclisten geçirdi. Tasarı Hollanda Senato’su tarafından da onaylanırsa yürürlüğe girecek.
ARAÇ SATIŞI YAPILMAYACAK
Hollanda’da koalisyon ortağı Hollanda İşçi Partisi karbon salınımını arttıran benzinli ve dizel araçları tamamıyla yasaklamayı önerse de, teklif yeterince destek bulmadığı için sadece araç satışının yasaklanması onaylandı. Senato tasarıyı onaylarsa 2025 yılından önce satın alınmış araçlar trafiğe çıkabilecek ancak yeni araç satışı yapılamayacak.
KOALİSYON ORTAKLARI ARASINDA ANLAŞMAZLIK ÇIKTI
Hollanda’da koalisyonun güçlü ortaklarından olan merkez sağ partisinin lideri Halbe Zijstra, planı “gerçekçi değil” diye tanımladı.Zijstra, Hollanda’nın var olan enerji anlaşmalarının tehlikeye girdiğini savundu. Halbe Zijstra’nın bu yorumlarına Hollanda İşçi Partisi lideri Diederik Samson, tasarının “uygulanabilir” olduğunu söyleyerek cevap verdi. Samson, “Enerji anlaşmaları 2023 yılına kadar geçerli sonrasında istediğimizi yapabiliriz” dedi.
İLK ÖNERİ NORVEÇ’TEN GELMİŞTİ
Benzinli ve dizel araçların 2025 yılından itibaren yasaklanması önerisi ilk olarak Norveç’te yapıldı. Norveç’te hazırlanan tasarıda 2025 yılına kadar 1 milyar euro yatırım yapılarak bisiklet yollarının genişletilmesi ve elektrikli arabalar için şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması öngörülüyor.
Ve 30 Aralık 2015 tarihli analizimizi tekrar hatırlatalım;

Petrol ve petrol üreticisi ülkelerin içine düştüğü durumlarla alakalı haberlerden kafamızı kaldıramıyoruz. Neredeyse petrolümüz olmadığı için dua etmeye başlayacağız.

Dallas Fed, petrol ve gaz şirketlerinde iflasların çeyreklik bazda en son 1929 Büyük Buhranı’nda yaşanan seviyelere ulaştığını açıkladı. Dallas Fed’in yılın son üç ayı için yayınladığı enerji raporunda, ABD’de 4. çeyrekte, 2 milyar dolara yakın borcu olan en az 9 petrol ve gaz şirketinin konkordato ilan ettiği vurgulandı. BloombergHT’nin haberine göre, araştırma görevlisi Navi Dhaliwal ve araştırmacı ekonomist Martin Stuermer, “Düşük petrol fiyatları, ABD’de petrol ve gaz şirketlerinin finansal zorluklar yaşamasına neden oluyor. Bu durum, kısmen bu şirketlerin yurtdışındaki benzer şirketlerine göre daha yüksek üretim maliyetleriyle karşı karşıya olmalarından kaynaklanıyor. Eğer iflaslar bu hızla devam ederse, 2016′da daha fazlasını da görebiliriz” dedi. Analistlerin raporuna göre, Ekim 2014′te tepe noktasına ulaştıktan sonra ABD petrol ve gaz şirketlerinin istihdamı 70,000 kişi azaldı.

Olması da olmaması da dert olan tek ürün nedir diye bir bulmaca sorsalar herhalde cevabı petrol olacak. Son dönemde petrol üreten bölgelere, ülkelere, kuyulara inanılmaz taaruzlar var. Birileri petrolü bitirmeye ya da yeryüzünde arzını kısmaya yemin etmiş gibi. Komplo teorisyeni ev hanımlarımız konuşurdu da duyardık hani küçükken. Bu sene domates ucuz diye çiftçi fazlalıkları tarlada bırakmış toplamamış, ya da hamsi bol diye balıkçılar tuttukları balıkları tarlalara dökmüşler. Niye? Fiyat düşmesin diye. Bizde annelerimizden duyarak büyüdüğümüz bu komplo teorilerini petrole uyarlayalım. Birileri petrol ülkelerini, bölgelerini ve kuyularını yakıyor. Niye? Cevap annelerimizinden biraz farklı olacak
1- Yeni bir sisteme geçilecek ve eskisi ortadan kaldırılmak zorunda.
2- Petrolle beslenen bazı ülkelerin hizaya çekilmesi lazım.
3-Petrole ihtiyacı olan ileride tehdit oluşturacak büyük ülkelerin kuyruklarının kıstırılması lazım. Hatırlatalım, Japonya petrol yolları ABD tarafından kesildiği için Pearl Harbour’ saldırarak II. Dünya savaşını başlatmıştı. Yoksa durduk yerde rahat battığı için değil. (O gün Japonya idi bugün bunu Çin ve AB diye okuyabilirsiniz.)
4-Küresel sermayenin en büyük gelir kalemine darbe indirmek için.
Tarih çok önemli veriler sunar bilene. ‘Tarihini bilmeyenin coğrafyasını başkaları çizer’ diye dememişler boşuna. Bir tanede sevgili Rus dostlarımızdan; ‘Bir gözü hep geçmişte olanın bir gözü kör demektir. İki gözünü de geçmişe kapatan ise amadır’.
Onun için biraz hafızaları tazeleyelim:
Yıl: 1990

Irak işgalinin yaşandığı akşamla birlikte Kuveyt, günlük petrol üretim kotasını 1,9 milyon galona (300.000 m3) çıkardı. Bu sebepten dolayı petrol fiyatlarında ani bir düşüş gerçekleşti. 1990 yazında, Kuveyt’in üretimi arttırması sebebiyle Irak ile arasında ciddi boyutlarda anlaşmazlıklar yaşanmaya başladı. Bazı araştırmacılara göre Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal etmesinin esas sebebi; Kuveyt’in başındaki El-Sabah ailesinin aşırı derecede petrol üretmesi olarak görülmektedir. (O gün Kuveyt idi bugün bunu Suud diye okuyabilirsiniz.)

Körfez Savaşı esnasında Kuveyt’i işgâl eden Irak askerî birliklerinin, koalisyon güçleri tarafından püskürtülmesi sonucunda Kuveyt’ten çekilirken ülkedeki 700’ün üzerinde petrol kuyusunu ateşe vermesi olayı ‘Kuveyt Petrol Yangınları’ diye bilinir.  Yangınlar 1991’in Ocak ile Şubat aylarında başlarken, son yangın ancak Kasım 1991’de söndürülebildi.

Sene 2015 ve geçen 25 senelik süre zarfında oyunda pek fazla bir değişiklik olduğunu söyleyemeyeceğiz. Sadece kuyuları artık ‘terörist devletin’ askerleri değil devletlerin desteklediği teröristler ve o teröristlerin ‘ sadece gelir kaynaklarını kesmek amacıyla’ bombalarken bazı devletlerin uçakları yakıyor. Bakalım dün dünyanın en büyük bir iki petrol üreticisi arasında yer alan Irak’ı yokeden ABD’nin yerini bu sefer dünyanın en büyük bir iki petrol üreticisi arasında yer alanSuudi Arabistan’ı yokeden Rusya alacak mı?

Tabii bu sefer bölgede oyun kurucu bir Türkiye gerçeği olması bütün denklemi altüst eder mi?

Bu haberde anahtar kelime ‘ortak’.

Teröre karşı işbirliği. Anahtar soru ‘Terörist kim? ‘…

Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan’da iken Diyanet işleri başkanı İran’da.Anlayana…

Konuyla alakalı benzer haberimiz için;