Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’da yayımlanan Kraliyet Divanı kararnamelerine göre, Kral Selman bin Abdulaziz Al Suud, Çalışma ve Sosyal Kalkınma Bakanı Gafis’in görevden alınmasına, Kültür ve Enformasyon Bakanlığının iki ayrı bakanlığa ayrılmasına, “Mekke ve Kutsal Mekanlar Kraliyet Kurulu” oluşturulmasına karar verdi. Kutsal topraklarda daha iyi hizmet verilebilmesi için “Mekke ve Kutsal Mekanlar Kraliyet Kurulu” oluşturulması talimatı verilen kararnamelerde, söz konusu kurula da Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yönetim kurulu başkanı olarak tayin edildiği belirtildi. Yönetim kurulu üyelerinin bazılarının Veliaht Prens tarafından belirleneceği kaydedildi.
KÜLTÜR VE ENFORMASYON BAKANLIĞI İKİ BAKANLIĞA AYRILDI
Kararnamelerde ayrıca mevcut “Kültür ve Enformasyon Bakanlığı”nın, Kültür Bakanlığı ve Enformasyon Bakanlığı olmak üzere iki ayrı bakanlığa ayrıldığına dikkat çekildi. Söz konusu bakanlığın iki ayrı bakanlık olarak yeniden yapılandırılması çalışmalarını tamamlaması için Bakanlar Kurulundaki uzmanlar heyetinin görevlendirildiği aktarıldı.
Yeni yapılanmayla oluşan ve sadece kültür faaliyetleri üzerinde çalışmalarını sürdürecek Kültür Bakanlığı makamına Prens Bedr bin Abdullah bin Muhammed bin Ferhan Al Suud atandı. Eş-Şeyh Salih Al eş-Şeyh, Devlet Bakanı ve Bakanlar Kurulu üyesi; Abdullatif bin Abdulaziz bin Abdurrahman Al eş-Şeyh de İslam İşleri, Davet ve İrşat Bakanı olarak tayin edildi.
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Kalkınma Bakanı Gafis görevden alınarak yerine, Riyad Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmed bin Süleyman er-Racihi atandı. Yeni kararnamelerde görevden alınan Ulaştırma Bakanı Yardımcısı Saad el-Halb’ın yerine Bedr ed-Delami ile Abdulhadi el-Mansur’un atanmasının yanı sıra birkaç bakanlığa daha yeni üst düzey atamalar yapıldı. Suudi Arabistan’da geçen şubat ayında yayımlanan kararnamelerde de Genelkurmay Başkanı ve Hava Kuvvetleri Komutanı emekliye sevk edilmiş, Kara Kuvvetleri Komutanı ile birçok bakan yardımcısı ve üst düzey yetkili görevden alınmıştı.
Bu konuya daha önce dikkatinizi çekmiş, hem kutsal mekanların sahiplenilmesi konusunun hem de robot Sophie uyumlu (yapay zeka) bir şehirler kültürü oluşturulacağından bahsetmiştik. O yazımızın ilgili bölümü:
Tüm bu haberlere ek olarak muhtemelen çoktan unuttuğunuz bir olaylar dizisini hatırlatalım.
11 Eylül 2015‘te Mekke’de genişletme projesi kapsamında Mescid-i Haram’daki bir vinç devrilmiş, yaşanan faciada 107 kişi hayatını kaybetmişti. Daha sonra 24 Eylül 2015′te Mina’da şeytan taşlama sırasında yaşanan izdihamda 700’den fazla kişi ölmüş, 800’den fazla kişi yaralanmıştı. İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Said Ohedi, bu kazalarda ölen İranlılar için Suudi Arabistan’ın tazminat ve kan parası ödemesi gerektiğini belirtmişti.
İran’ın İslami İrşad ve Kültür Bakanlığı, Suudi Arabistan’la yaşanan vize sorunu, hacıların kutsal topraklara gidişi ve güvenliği gibi konularda anlaşma sağlanamadığı için İranlı vatandaşların o yıl hacca gitmeyeceklerini açıklamıştı.
Ardından İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney, yüzlerce hacının yaşamını yitirdiği olayla ilgili suçladığı Suudi yönetiminin elinden Hac organizasyonunun alınması çağrısı yapmıştı.
Türkiye’de topa girmiş ve bu organizasyonu yapmaya talip olmuştu.
Görüldüğü üzere kutsal yerlerin denetimi konusunda Şii, Sünni ve Arap dünyasının üç lider ülkesi bir parça kapışmış ama Suud kimseye verecek bir şeyleri olmadığı açıklamasıyla noktayı koymuştu.
Müslüman ülkeler arasında bir liderlik yarışı varken dışarıdan da İslam dinine, daha doğrusu tüm dinlere karşı Küreselcilerin büyük bir baskısı devam etmektedir.
Suudi Arabistan önderliğinde bazı kukla Arap rejimcikleri Türkiye’ye karşı gemi azıya alarak saldırmakta işi Türk dizilerini yasaklamaya kadar götürmektedirler. Hani bazı dizileri yasaklasınlar sözümüz yok ama asıl korktuklarının Muhteşem Yüzyıl, Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamit gibi Türkiye’nin geçmişte İslam dünyası liderliğini hatırlatan diziler olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Bu bağlamda Erdoğan’ın bu çıkışı, Türkiye’de büyük çoğunluğu birer virüs gibi maşaları tarafından kullanılacakları günü bekleyen cemaatlere bir uyarı mesajı olacağı gibi, hem İsrail’e hava sahasını açan, hem de küreselcilerin (haşa) yapay tanrısı robot Sophie’ye vatandaşlık vererek, onların tanrısız akıllı şehirlerini Arabistan topraklarında inşa edeceğini söyleyen Suud’a karşı verilmiş bir mesajda olabilir.
Vatandaşlığı alan Sophie’nin ailesini kurduktan sonra oturacak yer ve hatta bir süre sonra şehir ve ardından devlet isteyeceği de gayet açıktır.
“WSJ’ye konuşan Suudi yetkililer ayrıca, Veliaht Prensin, fiili olarak el koyduğu inşaat şirketlerine, yatırımlarını geçen Ekim ayında açıkladığı 500 milyar dolarlık NEOM projesine aktarmaları direktifini verdiğini belirtti. (14 Mart 2018, Yeni Şafak)
Önümüzdeki dönemde dünya dinlerine karşı kafa karıştırıcı çok büyük operasyonlar yapılacağını tahmin ediyoruz. Ama asıl operasyonun İslam dinine karşı olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz çünkü küreselcilerin sistemine uydurulamayacak tek din İslam dinidir.
İnsan 2.0 kitabını yazarak (Ray Kursweil) haşa yaradana meydan okuyan küreselci beyinlerin asıl hedefinin kendi kontrollerinde bir Din 2.0 olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Bu bağlamda memleketimizi yöneten idarecilerin kafa karıştırıcı mesajlardan çok, açık seçik ve herkesin anlayacağı dilde mesajlar vermesine ihtiyaç vardır.
https://www.stratejikhaberanaliz.com/2018/03/din-2-0-yaziliminizi-guncellemek-istiyorlar/