İnsanlığa karşı son savaşın fitilini sivrisinekler mi ateşledi?

Balkan ülkesi  Hırvatistan’ın portakal bahçelerinde kullanılacak sivrisinekler Sde Eliyahu çiftliğinde özel olarak çoğaltıldı. Yetiştirilen sivrisinekler daha sonra İsrail Atom Enerjisi Kurumu’nun danışmanlığında  insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde radyoaktif  bir yöntemle sterilize edildiler. Sterilize edilen sivrisinekler portakal bahçelerine salındığında diğer haşereleri ekim sahasına yaklaştırmıyor ve bu sayede ürünler kimyasal ilaçlama olmadan sağlıklı bir şekilde yetişebiliyor. Sde Eliyahu çiftliğinde kurulu Biobee  şirketi tarımda kimyasal koruyuculara olan ihtiyacı azaltmak için yaptığı buluşları ile tanınıyor.
04.Aralık.2014

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’nın bu yıl sivrisinek istilasına uğradığına yönelik eleştiriler üzerine ilçe belediyelerinin lastik içindeki su birikintilerindesivrisinek üretme çiftlikleri kurduğunu iddia etti, ‘Bunların fotoğrafları elimizde. Bunları kamuoyuyla paylaşmıyorum’ dedi.
(…)SİVRİSİNEK UYDUDAN TAKİP EDİLECEK
Eleştirileri yanıtlayan Türel, Antalya’da 2016 yılında sivrisinekle mücadelede artık uydudan görüntü sistemine geçeceğini söyledi. Bu yeni sistemde su birikintilerinin uydudan görüntüleme sistemiyle izleneceğini ve el bilgisayarları yardımıyla sahada çalışan personelin o noktaya müdahale edeceğini belirten Türel, buna ilişkin altyapı ihalesinin de gerçekleştiğini aktardı. Türel, ‘Bundan sonra adrese teslim sinek mücadelesi dönemine geçiriyoruz. Bunu teknolojiyi kullanarak yapabileceğiz’ derken, sivrisinekle mücadelede bu yıl sıkıntılar yaşandığını söyledi.
SİVRİSİNEK KOMPLOSU
Mağduriyetin nedeni olarak isim ve parti belirtmeden ilçe belediyelerini sorumlu tutan Türel, şunları söyledi:
‘Biz bu mücadeleyi verirken bazı belediyelerimizin ‘Vatandaş mağdur olsun’ diye sivrisinek yuvaları kurduğunu fotoğraflarla tespit ettik. Bunların fotoğrafları elimizde. Bunları kamuoyuyla paylaşmıyorum. Çünkü derdimiz üzüm yemek, bağcı dövmek değil. Bunlardan habersiz olmadığımızı zannetmesinler. Lastiklerin içindeki su birikintileriyle sivrisinek üretme çiftlikleri kuran belediyelerimiz oldu. Bu arkadaşlar kendilerini biliyor. Onları afişe etmek gibi niyetim yok.’
İSİM VERMEDİ
Türel’in ilçe belediyelerini hedef alan bu sözlerine CHP ve MHP grupları tepki gösterdi. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ‘İsmi açıklamayacaksınız bunu paylaşmasaydınız’ derken MHP Grup Sözcüsü Selçuk Senirli, Türel’e bu belediyeler içinde MHP’li olup olmadığını sordu. Türel, ısrarlara rağmen isim vermezken ‘Kimseyi itham altında bırakmıyorum. Elimizde fotoğrafları var. Arkadaşlarımız tarafından tespit edildi.Biz bu mücadeleyi yapıyorken her şeyden haberdar olduğumuzu belirtmek için söyledim’ diye konuştu.
24 Kasım 2015
http://www.rotahaber.com/

(…)SİVRİSİNEK!..
Alakasız-1Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Kurduğumuz yeni sistemle sivrisineklerin üreyebilecekleri tüm alanları uyduyla tespit edip mücadele aşamasına geldik. Biz bu mücadeleyi verirken,isim vermeyeceğim ama bazı belediyelerimizde sivrisinek yuvalarının kurulduğunu fotoğraflayarak tespit ettik. Birileri memleket sinekten kırılsın geçsin noktasında girişimlerde bulunmuş. Lastiklerin içerisinde su birikintisiyle sivrisinek üreten belediyeler var” demiş… (YeniYüzyıl, 26/11.)
Alakasız-2″Katoliklerin lideri Papa Francis, Kenya, Uganda ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ni kapsayan ilk Afrika ziyaretine başladı. Uçakta gazetecilerin, ‘Hıristiyanlara yönelik saldırıların düzenlendiği bir yere gidiyorsunuz. Güvenlik konusunda endişeli misiniz?’ şeklindeki sorusuna ironik bir cevap verdi;’Kötü insanlar da var, iyi insanlar da.Gerçeği söyleyelim, sivrisinekler beni daha çok endişelendiriyor”. (‘Papa terörden çok sivrisinekten korkuyor’ 27/11, Yeni Şafak.)
Alakasız-3″İsrail’de kurulu olan Sde Eliyahu adlı bir çiftlik Hırvatistan’a sterilize edilmiş 380 milyon sivrisinek ihraç etti. Özel olarak yetiştirilmiş sivrisinekler tarlalarda uçarak, tarım zararlılarını ürünlerden uzak tutuyor. Yetiştirilen sivrisinekler daha sonra İsrail Atom Enerjisi Kurumu’nun danışmanlığında insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde radyoaktif bir yöntemle sterilize edildiler. Sterilize edilen sivrisinekler portakal bahçelerine salındığında diğer haşereleri ekim sahasına yaklaştırmıyor ve bu sayede ürünler kimyasal ilaçlama olmadan sağlıklı bir şekilde yetişebiliyor.” (‘380 milyon sivrisinek ile organik tarım’, 04/12/2014, Şalom.)Şimdi diyecekseniz ki, “ne alaka?”Ben de onu diyorum.. ‘Alakasız!’
28 Kasım 2015

18 Ağustos 2015, Akit gazetesi
Yukarıdaki haberleri niye verdiğimizi düşünüyorsanız dünya haberlerini takip etmiyorsunuz demektir. Konumuz Zika virüsü.

ZİKA VİRÜSÜ NEDİR?
Sivrisinekler yoluyla bulaşan Zika virüsü, yeni doğan bebeklerde beyin hasarına neden oluyor. Zika virüsü sivrisineklerden insana bulaşıyor ve sıtmada olduğu gibi hasta insandan alınan kan sivrisinekler aracılığıyla başka insanlara yayılıyor. Bu ailede Sarı Humma, Batı Nil Ateşi, Deng humması gibi birtakım hastalıklar var ve bunlarda aynı familyanın üyeleri. Brezilya’da nöro-gelişimsel bozukluk olan ‘mikrosefali (küçük kafa)’ vakası normalde yılda ortalama 200 bebekte görülürken virüsün yayıldığı ekim ayından itibaren bu sayı 4 bine yaklaştı. Sivrisinekler yoluyla bulaşan Zika virüsü, yeni doğan bebeklerde beyin hasarına neden oluyor.
Zika virüsü, özellikle gebe kadınlara bulaşırsa sakat doğumlara neden oluyor. Bebeklerde beyin deformasyonu yapan virüs nedeniyle sadece Brezilya’da mikrosefali yeni kafaları anormal küçüklükte doğan bebek sayısı 4 bini aşmış durumda. Mikrosefali ilerde düzelebilecek bir hastalık değil, doğumsal bir anomali.
ZİKA VİRÜSÜNÜN TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Zika virüsünü araştıran Amerikalı bilim insanları, virüse karşı aşının ancak 10 yıl sonra çıkabileceğini söyledi.
VATANDAŞLARA HAMİLE KALMAMALARI TAVSİYE EDİLİYOR
Güney Amerika ülkeleri, sivrisineklerin bulaştırdığı ve kusurlu doğumlara neden olan Zika virüsüyle mücadele için vatandaşlarına hamile kalmamaları tavsiyesinde bulunuyor.
Zika virüsü, özellikle gebe kadınlara bulaşırsa sakat doğumlara neden oluyor. Bebeklerde beyin deformasyonu yapan virüs nedeniyle sadece Brezilya’da mikrosefali yeni kafaları anormal küçüklükte doğan bebek sayısı 4 bini aşmış durumda. Mikrosefali ilerde düzelebilecek bir hastalık değil, doğumsal bir anomali.
DSÖ’YE ZİKA VİRÜSÜ İÇİN ACİL ÖNLEM ÇAĞRISI
Amerikalı bilim adamları, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ), kusurlu doğumlara neden olduğu sanılan ve neredeyse tüm Amerika kıtasını etkisi altına alan Zika virüsüne karşı acil önlem alma çağrısında bulundu.
TÜRKİYE’DE ZİKA VÜRÜSÜ TANISI KONULDU MU?
Ülkemizde şu an bu sivrisinekler yok ama başta iklim olmak üzere her şey hızla değişiyor. Uzmanlara göre, bu sivrisinek de ülkemize gelebilir, floramıza girebilir ve biz bu hastalıkla boğuşmak zorunda kalabiliriz.
28.Ocak.2016
Şimdi yukarıdaki 2 haberi tekrar hatırlayalım:

Zika virüsünün ne olabileceğini anlamak için William Cooper’ın Apokalips’in Atlıları kitabından bazı alıntılar yapmamız gerekiyor.
Dünya nüfusunun kontrolü hakkında birçok şey okumuşsunuzdur muhtemelen. Dünya elitlerinin, sapık ideolojilerin, şeytanilerin, bilderberg grubunun vb. birçok grubun bu yolda çalışmaları olduğu az buçuk herkes tarafından bilinir. Çoğu zaman komplo teorisi denilerek alaya alınsa da biz bu söylemleri umursamadan alıntılarımızı yapalım. Lütfen sabırla ve dikkatle okuyun. Aralara güncel olayları serpiştireceğiz.

VATANDAŞLARA HAMİLE KALMAMALARI TAVSİYE EDİLİYOR
Güney Amerika ülkeleri, sivrisineklerin bulaştırdığı ve kusurlu doğumlara neden olan Zika virüsüyle mücadele için vatandaşlarına hamile kalmamaları tavsiyesinde bulunuyor.

18 Ağustos 2015, Akit gazetesi

Pol Pot, asıl adı ile Saloth Sar (19 Mayıs 1925 – 15 Nisan 1998) Kızıl Kmerler adlı gerilla teşkilatının kurucusu, 1976 ilâ 1979 yıllarında Kamboçya başbakanı. İktidarı döneminde Kamboçya’da bir milyonun üzerinde kişinin ölümüne yol açan bir baskı rejimi kurdu(…)Başbakan olmasına rağmen bütün idareyi elinde bulunduran Pol Pot, birliklerinin başkent Phnom Penh’ i işgal etmesiyle asıl yüzünü gösterdi ve katliamlarını sergilemeye başladı. Şehirde yaşayan herkesi pirinç tarlalarında çalışmaya zorlayan Pol Pot, bütün okulları kapattı. Okuma yazma bilenler öncelikli olmak üzere yaşlı-genç-çocuk-kadın-erkek ayırımı yapmaksızın yüz binlerce kişiyi işkencehanelere dönüştürülen okullarda, idareye karşı olduklarını itiraf ettirdikten sonra ölüm tarlalarına sürdü. (…)

Pol Pot ölümünden birkaç ay öncekendisiyle yapılan bir röportajda, milyonlarca insanın öldürülmesiyle alakalı vicdanen rahat olduğunu, bunları kendi başına yapmadığını açıklamıştı.

Filmin konusu: Kötü şöhreti ile bilinen San Andreas Fayı’nın kırılması ile9 şiddetindeki bir depremle Kaliforniyasallanır. Bir arama kurtarma pilotu ve artık araları pek de iyi olmayan eşi, Los Angeles’tan San Francisco’ya, kızlarını kurtarmak için yola çıkarlar. Ancak, kuzeye yaptıkları bu tehlikeli yolculuk, henüz sadece bir başlangıçtır. Ve ne zaman en kötüsü artık bitti diye düşünseler, daha da kötüsü başlamaktadır.

Şimdi gelelim 2003 yılına, şu ünlü mikrobiyologların ardı ardına öldükleri, intihar ettikleri, uçaklarının düştüğü, kaza geçirdikleri seneye.

Ocak 2003

(M5 Savunma ve Strateji Dergisinin Ocak 2003 tarihli Komplo Teorileri ekinden alınmıştır. Küpürlerimiz eski olduğu için kalitesi biraz bozuktur. Bilgisayarda okumanızı tavsiye ederiz.)
Ardı ardına vefat eden biyologlar meselesi oldukça eski olduğu için unutuldu ve daha geniş bir şekilde bir başka yazının konusu yapalım. Bu arada günün taze haberi buydu. Şeytanların aklına karpuz kabuğu düşürmek istemeyiz ama nüfusumuz bayağı artmış. Dikkatli olmak lazım.

Bütün bunlardan sonra hala Zika virüsünün doğal olarak ortaya çıktığını düşünebilirsiniz, düşününde zaten. Olumlu düşünme insanın en büyük kafa konforudur ta ki kötülük kapıyı çalıncaya kadar.  Onun için yakınlarda 2. sezonu biten ‘Last Ship’ (Son Gemi) dizisini seyrederek rahatça televizyonun önünde ki koltuğunuzda akşam uyuklamanızı yapmanızı tavsiye ediyoruz. Tabi uyku tutarsa?
Bir virüs sebebiyle tüm insanlığın yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasının ardından yaşanan kaos dolu ortamı, bir Amerikan gemisi mürettabatı ve geminin kaptanı üzerinden aktaran dizinin yapımcısı Michael Bay.

Başta 4 aylık bir görev için kutuplara gidecek olan Nathan James mürettebatı yanlarında sözde kuşlarla ilgili bir araştırma yapacak olan virologlar Rachel Scott ve Quncy Tophet le yola çıkarlar. 4 ay iletişim yasağı uygulanmıştır. Virologlar kutupta çalışma yaparken Rusların saldırısına uğramıştır. Ele geçirilen bir Rus asker kaptan Chandler’a tedaviden söz eder. Bu durumda her şeyi söylemek zorunda kalan Dr.Scott onlara 4 ay önce Mısırda ortaya çıkan ve onların gemide olduğu sıralarda dünyanın %80’ni yok eden virusten bahseder. Kutuplarda virüsün ilk halinin bulabileceklerini sandığı için geldiklerini söyler. Bu araştırmadan Amerikan hükümetinin de haberi vardır. Artık dünya için tek umut Amerikanın kalan son savaş gemisi Nathan James ve Dr.Scott olmuştur. Dr.Scott gemide kurulan laboratuarda virüsün aşısını bulmaya çalışırken gemi mürettebatıda aşıyı ele geçirmek isteyen düşmanlarla mücadele etmektedir.

Dizinin reklam  afişinde  ‘ne yaparsan yap nefes alma’ yazsa da son Zika virüsü olayı bizde ‘Her ne yaparsan yap çocuk yapma’ diye bir çağrışım yaptı.