Gecenin eğlencelik haberi; İran ABD savaş gemilerine el koymuş (!)

Bağrına saplanmış bir hançer gibi İslam dünyasının yıkımında oynadığı rol her geçen dakika gün yüzüne çıkan İran’ın PR çalışmalarının ardı arkası kesilmiyor. Müslüman ülkelerin ortak İslam ordusu için birleşmesi ve İran’ın İslam dünyası tarafından özellikle Suriye’de oynadığı rol sonrasında hedef tahtasına oturtulması sonrasında İran’ın kendisini ABD devine kafa tutan kahraman gibi göstermesini gülümseyerek seyrediyoruz. Açıkcası biz Hizbullah’ın Lübnan’dan İsrail tarafına bir iki ev yapımı, düştüğü yerde patlamayan havai fişek tarzı bir roket atmasını bekliyorduk her zamanki gibi ama artık onu da yutan kalmadığı düşünmüş olsalar ki bu sefer değişik bir oyuna gerek duydular. ABD’ye kafa tutan İran’la ilgili son bir kaç günün haberlerine bakmak bile olayı çözmeye yeterli.
Dün: Nükleer olma şanslarını kaybettiklerinin belgesi yeni müttefikleri Rusya’nın Sputnik haber ajansı tarafından bildirildi.Anahtar kelime ‘kaybetmek’.

Bugün: İran 2 tane minik ABD botuna körfezde el koyarak kaybettiği savaşı gözlerden ırak tutmaya çalışıyor. Sputnik ise içlerinde 10 kişi bulunan 2 tane minik botu  2 ABD savaş gemisi diye yutturma peşinde.

Bizim basınımızda bazı ‘saflarda’ hemen olayı savaş gemisi diye aktarsalarda çoğunluk olayı doğru gördü ve bunların birer bot/tekne olduğunu yazdılar.

Şimdi iş Sputnik’e düşüyor. İki ABD savaş gemisinin 10 kişi ile nasıl kullanıldığını ve niye savaşmadan teslim olduklarını bize anlatmalarını merakla  bekliyoruz. Meraklısına İran’ın el koyduğu iddia edilen botların yaklaşık bir resmini aşağıda aktarıyor. Bir parça merak ve araştırma ile herkesin ulaşabileceği bir bilgi.

Bu arada aynı gün İran’ın bir savaş uçağının düşmüş olduğunu da not etmiş olalım. Belki ileride lazım olur.

Peki İran’ın diğer sorunu ne. Hiç durmadan düşen petrol fiyatları. Tıpkı yeni dostu Rusya’nın başını ağrıtan konu gibi.

Buradan bir kriz çıkarıp petrol fiyatlarını yükseliş trendine geçirebilir miyiz diye düşünüyor olmalılar. Bu konuyu daha 2 hafta önce‘Bir çiçekle/füzeyle bahar olmaz…’başlıklı analizimizde ele almıştık. O zamanda sözde İran gemilerinden ABD savaş gemilerine doğru füze atıldığı haberi çıkmıştı hatırlarsanız. Hatırlamazsanız aşağıdaki resme tıklamanız yeterlidir.

Son dönemde İslam dünyası tarafından iyice dışlanan İran, Suudi Arabistan ile giriştiği çekişme sonrasında Arap dünyasından büyük darbe almıştı.

Suudi elçiliğini yakması sonrasında dünyadan aldığı tepkiler üzerine hemen bir yalana sarılarak olayın vehametini unutturmaya çalışmış ama yalanı çok kısa sürede ortaya çıkmıştı.

Ardı ardına İran ile ilişkilerini kesen Arap ülkelerine İslam dünyasının tek nükleer gücü Pakistan’da destek vermişti.

Kuveyt’in bugün yaptığı açıklama ise İran’a karşı savaşın hızlanarak devam edeceğinin bir göstergesi gibi.

İran ise Umre’yi yasaklayarak kutsal mekanları ziyaretin İran tarafından bir turistik gezi gibi gördüğünü göstermiştir adeta. Bir sonraki hamlede umre yapmak isteyenleri Kerbela ve Necef’e yönlendirmesi bizi şaşırtmayacaktır.

Büyük bir rahatlıkla yalan söylemeyi ve takiyye yapmayı bir devlet politikası/ sanatı haline dönüştürmüş olan bu komşu ülke ile ilişkilerin yeni dönemde hiçte kolay olmayacağı aşikardır. İşte bir demet;

İran’ın Ankara Büyükelçisi güzel şeyler olacak derken acaba aşağıdaki haberimi kastetmektedir.

Yada İslam ordusuna aşağıdaki bu haberle gözdağı mı vermektedir.

Fars Haber Ajansı’na göre, başkent Tahran’da İslami Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezinde düzenlenen proğramda konuşan Caferi, ‘İslam Devrimi’nin (İran Devrimi) yüksek hedeflerine ulaşmak için kendimizden geçmeliyiz. Ve Allah’ın bize verdiği yetenekler doğrultusunda cihad ruhuyla İslam Devrimi için kendi rolümüzü ifa etmeliyiz. Bölgede son yıllarda DAEŞ ve tekfir gruplarının ortaya çıkması ve yaşanan olaylar, bunların hepsi zuhur (Mehdi’nin gelişi) şartlarını hazırlamaktadır. Bakınız bunun olumlu sonucu, yaklaşık 200 bin silahlı gencinSuriye, Irak, Afganistan, Pakistan ve Yemen’dehazır olmalarıdır’ dedi.

İran’daki Caferiler, Mehdi’nin kıyametin kopmasına yakın bir zamanda ortaya çıkacağına inanıyor. Dünyada kaos ve savaşların artması Mehdi’nin geliş alametleri olarak kabul ediliyor.

Madem İran Devrim Muhafızları Komutanı böyle buyurmuşlar o zaman soralım;
‘Bu silahlandırdığınız gençler arasında kaç tanesi Batıya yada Hristiyanlara yada Siyonistlere, kaç tanesi Müslüman ülkelere ve Müslümanlara tehdit oluşturmaktadır?’
Son bir soru ile bu mevzuyu şimdilik kapatalım;
‘Bu mankurtlaştırdığınız gençler arasında kaç tane PKK görünümlü kişi bulunmaktadır.’