Türkiye Cumhuriyeti Devletinden ‘Terörle Mesaj Verenlere’ Cevap…

Ankara’da Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı 10.11.2015 Cumartesi
Ve bir gün sonra Ankara’nın cevabı
TSK’dan PKK’ya hava harekatı 11.10.2015 Pazar

Kuzey Irak’ta Zap ve Metina kamplarına düzenlenen hava operasyonunda 49 terörist öldürüldü. TSK’nın internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:
‘Irak Kuzeyi Metina ve Zap bölgelerinde Bölücü Terör örgütü mensubu teröristlerce kullanıldığı tespit edilen üç ayrı barınma alanındaki sığınak ve silah mevzileri icra edilen hava harekatı ile imha edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti mesajı aldığını ve kabul etmediğini bu saldırı ile belirtmiştir.

Obama: Yazıklar olsun bize12.Ekim.2015
Obama, eğit-donat programındaki değişikliğe ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:’Amacım sınamaktı”Suriye içinde etkili bir şekilde böyle bir ‘vekil ordu’ yaratabileceğimiz fikri hakkında başından beri şüphelerim vardı. Amacım, ‘DAEŞ ile savaşmak isteyen ılımlı muhalefeti eğitip donatabilecek miyiz’ düşüncesini sınamaktı. Öğrendiğimiz ise şu oldu; Esed iktidarda kaldığı sürece bu kişileri DAEŞ’e odaklandırmak oldukça zor’ dedi.Obama, ‘Bundan sonra DAEŞ ne olacak, onları kim ortadan kaldıracak’ sorusuna ise şu karşılığı verdi: ‘Milletler topluluğu zamanla onlardan kurtulacak ve biz de buna öncülük edeceğiz. Ancak, Suriye içinde ve Irak’ın bazı bölümlerinde yerel halkın, yerel Sünni(bunu PKK/PYD diye okuyalım)halkın bizimle ortaklık halinde çalışmadığı bir ortam bulunduğu sürece onlardan kurtulamayacağız. Suriye’de durum bu kadar hassasken ve bu kadar çok oyuncu varken elimizde sihirli değnek yok. Önceliğimiz, Amerikan halkını güvende tutmak ve ılımlı muhalefeti destekleyerek, Rusya ile İran’ı geçiş konusunda Esed’e baskı yapmaya ikna etmek.’

PKK, ABD’nin yeni stratejisine hazırlanıyor.12.10.2015
PKK’nın Suriye’deki uzantısı Demokratik Birlik Partisi’ne (PYD) yakınlığıyla bilinen gruplar ‘Suriye Demokratik Güçleri’ adı altında birleşti.
YPG sözcülerinden Polat Can, Twitter hesabında, PYD’nin askeri kanadı YPG ve YPJ, Suriye Arap Koalisyonu’nu oluşturan Ceyş el Suvar, Burkan el Fırat, El Sanadid, El Cezire Tugayları ve Süryani Askeri Konseyi’nin, ‘Suriye Demokratik Güçleri’ oluşumu altında birleştiğini duyurdu.
‘Suriye Demokratik Güçleri’ adına yapılan açıklamada, ‘Ülkenin içinden geçtiği hassas dönem ve hızlanan siyasi ve askeri gelişmeler nedeniyle, Kürtleri, Arapları, Süryanileri ve tüm diğer unsurları içine alacak şekilde birleşmiş milli askeri güç kurulmalı. Suriye Demokratik Kuvvetleri, kendi kendini yöneten bir Suriye kuracak’ ifadelerine yer verildi.
-‘Testlerden geçen Arap savaşçılar ve sadık Kürt güçler’
PYD’ye yakınlığıyla bilinen Kürt ve Arap grupların birleşerek oluşturduğu yeni kuvvet, ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriye için geliştirdiği yeni yaklaşıma paralel olması nedeniyle dikkati çekti.
ABD Başkanı Barack Obama, 3 Ekim’de Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada eğit-donat programının planlandığı gibi işleyemediğini belirtmiş, ‘Bazı Kürt topluluklarıyla çalışarak bunu geliştirmenin yollarını arayacağız’ demişti.
New York Times’ın 4 Ekim tarihli haberine göre de Obama’nın Suriye için yeni yaklaşımı, ‘Komutanları Amerikan güçlerinin güvenlik testlerinden geçen Arap savaşçılar ile savaşta etkinlileri ve sadakatleri halihazırda test edildiği için Washington’ın güvendiği Kürt güçlere’ dayanıyor.
‘Suriye Demokratik Güçleri’ni oluşturan gruplardan Ceyş el Tuvar, eğit-donat programından ayrıldıktan sonra Afrin ve Kobani’de PYD ile birlikte hareket ediyor.
El Sanadid ve El Cezire Tugayları, Haseke’de DAEŞ’e karşı rejim ve PYD ile ortak savaşıyor.
Burkan el Fırat, Kobani ve Tel Abyad’ta PYD ile ittifak yaparken, Süryani Askeri Konseyi, YPG’ye bağlı tugaylarla birlikte hareket ediyor.
KISACA ANKARA’DA MEYDANA GELEN ÇİFTE PATLAMANIN HEMEN ERTESİ GÜNÜ YAŞANANLAR. O BOMBALAR TÜRKİYE’NİN SURİYE  /IRAK POLİTİKALARINI DEĞİŞTİRTMEK İÇİN PATLATILDIĞINI ADETA BAĞIRIYOR. SURİYE POLİTİKAMIZIN ÇÖKTÜĞÜNÜ SAVUNANLARAİTHAF OLUNUR…
Türk F-16’ları ABD için nasıl ‘hayalet’ oldu? 17 Ağustos 2015 Pazartesi
Mustafa Kartoğlu, Star Gazetesi
(…) Fox News, Pentagon kaynaklarına dayanarak, ABD askeri yetkililerinin Türkiye’nin Kandil’e hava operasyonlarından ‘endişe ve öfke’ duyduklarını belirtiyor.
Ayrıntıda şunlar var:
Operasyon sadece 10 dakika önce ABD’ye bildirildi. Bir Amerikalı askeri yetkili, “İttifak Hava Operasyonları Merkezi’ne bir Türk subayı geldi ve operasyonun 10 dakika içinde başlayacağını, Irak üzerindeki bütün ittifak uçaklarının derhal Musul’un güneyine inmesi gerektiğini söyledi. Çok öfkelendik. Çünkü ABD özel kuvvetleri, Türklerin bombaladığı yerden uzak olmayan bir bölgede Peşmerge birliklerini eğitiyordu. Türk uçakları hakkında bilgimiz yoktu, haberleşme frekanslarını, hangi yükseklikte uçtuklarını, arama işaretlerini bilmiyorduk, ayrıca onları radarda görmemize yarayan bilgiler de bize verilmemişti. Bir ‘dost ateşi´ altında kalabilirdik” dedi.
Habere göre, aynı Türk subayı, ertesi gün, 25 Temmuz’da ikinci operasyon için bilgilendirmek üzere yeniden Operasyon Merkezi’ne geldiğinde ABD’li subaylar itirazlarını dile getirdi. Ancak Türk subayı da ABD’lilerle tartışmaya girdi. ABD’liler Türk savaş uçaklarının uçuş planlarını istedi, Türk subayı ise “Amerikalı eğitmenlerin bulunduğu yerleri bize verin” dedi. ABD subayları ise ‘nokta yer’ vermek yerine, daha geniş bir alanı kapsayan koordinatlar verdi. ABD’li subay, “Vermeden edemezdik, çünkü adamlarımızdan biri vurulsa Türkler ‘yer bildirmediniz’ diye bizi suçlardı. Bu riske giremezdik” dedi.
***
Özeti;
– Türkiye PKK’ya yönelik operasyonu ABD’ye ‘sadece 10 dakika önce’ haber vermiş ve ’10 dakikaya kadar vuracağız, uçaklarınızı çekin’ demiş.
– Devam eden operasyonlarda da bu bilgileri vermemiş, sadece ‘bölgede adamlarınız varsa yerlerini söyleyin, dikkat edelim’ demiş. Ve bu bilgileri almış; ancak Amerikalılar ‘adamlarının yerleri anlaşılmasın’ diye geniş bir alan vermişler!
– Bölgedeki ABD ve müttefiklerine uçuş, hedef, haberleşme frekansları, radarda görünmeyi sağlayan kimlik bilgilerini vermemiş, ‘hayalet’ olarak bölgeye girmiş.
Özetteki ayrıntı;
1- ABD’lilerin ‘adamları’ Peşmerge’ye eğitim veriyordu, ancak Kandil ve çevresinde yapılan operasyonlardan nedense ‘endişe ve öfke’ duymuşlardı!
2- Türk F-16’larının iletişim ve savaş kodlarını bilmiyorlar, uçakları havadayken göremiyorlardı!
Birinci ayrıntı hakkında daha fazla yorum yapmayalım.
Ancak ikincisi daha önemli.
F-16’lar ABD’li Locheed Martin şirketi tarafından üretiliyor. Şirket aynı zamanda ABD ordusunun ana silah ve savaş uçağı tedarikçisi. F-16’ların montajı uzun süredir Türkiye’de TAI tarafından yapılıyor. Ancak seyrüsefer, dost-düşman tanımlama ve savaş sistemlerine ilişkin yazılımları ABD’den geliyor.
Bir süredir bu yazılımlar üzerinde Aselsan ve Havelsan da çalışıyordu.
Askeri kaynaklar, F-16’larda artık ‘yerli yazılım’ da kullanıldığını doğruladı.
Ne dersiniz;
Bağımlılıktan ‘bir ölçüde’ bile olsa kurtulmak, müttefikler arasında ‘daha medeni’ ve aslında ‘taraflar için daha yararlı’ bir ilişki sağlamıyor mu?