Her seçim öncesi bu çamur güreşi planlı mı?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Gezi sonrası Erdoğan’ın yerine Bülent Arınç başbakan yapılacaktı” demiş ve Hüseyin Gülerce’yi kaynak göstermişti.

Bu iddiayı kesin dille reddeden Arınç ise “Gülerce’nin ne diyeceğini merak ediyorum” demişti.

Star Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce bugünkü yazısında, Gezi Vandallığı sırasında FETÖ’nün Arınç’ı başbakan yapma planı olduğunu ileri sürdü.

Gülerce’nin yazısı şöyle:

“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, konuk olduğu TGRT Haber’de ‘Neler Oluyor’ programında FETÖ’nün, Bülent Arınç’ı başbakan yapacağını iddia ederken şunları söyledi:

“Recep Tayyip Erdoğan Gezi olaylarında yurtdışından geldiği zaman düşürülmüş ve bitmiş olacaktı. Partinin içinde FETÖ’cü milletvekilleri hazırdı ve bir FETÖ’cünün lafıdır, Hüseyin Gülerce’nin bizzat kendisine söylenmiştir, ‘Bülent Arınç Başbakan olacaktı.’ O tarihte hazırlanmış ve bitmişti. Bülent Arınç, şimdi buna ‘evet’ der, ‘hayır’ der onu bilemem ama ben bundan yüzde yüz eminim. AK Parti iktidarına yeni bir şekil vereceklerdi. Bu uluslararası bir operasyon, Recep Tayyip Erdoğan’ı uzaklaştırma operasyonu…”

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ertesi akşam TGRT Haber’e telefonla bağlanarak, “Sadece senaryodan ibaret olan bu sözler yalandır, iftiradır. Hüseyin Gülerce’nin diyeceklerini merakla bekliyorum” dedi.

Ben bu konuyu Star’daki köşemde bundan 15 ay önce 20 Kasım 2015’te “İhanet ettiler, kabine listesi bile hazırdı” başlığı ile şöyle yazdım:

“17/25 Aralık’ta Başbakanın oğlunu, başbakanın evinde tutuklamaya kalkan bir siyasi darbeye teşebbüs ettiler. O gün bu tutuklama gerçekleşseydi, bizzat bana söylendiği gibi (isim de verdiler) bir ismin başkanlığında yeni kabine kurulacaktı. Kendilerine göre Bakanlar Kurulu listesi bile hazırdı…”

Konuyu Beyaz TV’deki Ortak Akıl programımda da birkaç defa dillendirdim. Hem yazımda, hem de konuşmalarımda, başbakan olarak söyledikleri ismi zikretmedim. Çünkü bu ismin hazırlanan kabineden, başbakanlığından haberi olmayabilirdi. Ama çok yakın arkadaşım (47 yıllık) Melih Bey’e bana yapılan konuşmayı aktardım.”

http://www.haber10.com/guncel/huseyin_gulerce_gokcek_in_iddiasini_dogruladi-693617

 


Bir tarafta oğluna TV kanalı kuracak servet sahibi bir belediye başkanı, diğer tarafta gezi olaylarında şaibeli hareketleri olan, bir eski bakan / milletvekili / Başbakan yardımcısı / TBMM başkanı. Ortada ise senelerce bir meczubun peşinde hocaefendi diye dolanmış bir gazeteci. 

Yine ufukta bir seçim/referandum var ve yine bu üçlü çamur güreşinde. Biri parsel parsel Ankara’yı “Pensilvanya cemaatine” satmakla suçlanıyor, diğeri zaten açıktan “hocaefendisini” ağlayarak pazarlıyordu, bir diğeri ise “hocaefendisinin” gazetecisiydi.

Soru şu: Bu beyler danışıklı dövüş mü yapıyor?

Yoksa “tencere dibin kara” müsabakasını mı sonuçlandırmaya çalışıyorlar.

Yine bir seçim/referandum arafesinde…