Ankara’nın ‘O NATO Kararını’ İptal Etme Vakti Gelmedi mi?

screenshot_14

Binali Yıldırım, Başbakan olarak 24 Mayıs 2016’da göreve başladı. Ertesi gün ilk Bakanlar Kurulu toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı. 26 Mayıs günü ise MGK toplantısına katıldı.

MGK toplantısının yapıldığı gün Dışişleri Bakanlığı Bakanlar Kurulu’na NATO ile ilgili bir teklif sundu.

Bakanlar Kurulu bu teklifi, 30 Mayıs 2016’da karara bağladı ve Cumhurbaşkanı’na sundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bakanlar Kurulu kararını onayladı ve 1 Haziran 2016’da resmi gazetede yayınlanarak o gün yürürlüğe girdi.

5 bölüm ve 24 maddeden oluşan karar, Başbakan Binali Yıldırım’ın o günlerde ortaya attığı “Dostları çoğaltacağız, düşmanları azaltacağız” söylemine uygundu.

Bakanlar Kurulu, o kararı ile Türk askerlerinin yurt dışında, yabancı NATO askerlerinin de Türkiye’de “TBMM kararı” olmaksızın konuşlandırılmasına izin veriyordu.

Neden TBMM devre dışı bırakılıyordu?

Bir kaos çıkması halinde, çatışmayı önlemek adına NATO’nun “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti” adını verdiği gücü hiç kimseye sormadan 48 ila 72 saat içinde olay yerinde olabilmesi için. Devreye Meclis’in girmesi süreci uzatacağından, bu karar ile TBMM devre dışı bırakılıyor.

Çatışma çıkan bölgeye 48 saat içinde NATO kara, deniz, hava unsurlarını içeren 5 bin kişiden oluşan bir tugayı indirebilecek. Hemen akabinde 5 ila 7 gün içinde sayısı 10 bin olan iki tugay daha gönderecek.

Mesela Türkiye’de bir çatışma başladığında ya da Suriye veya Irak’tan Türkiye’ye yönelik kaos çıkartacak büyüklükte bir saldırı gerçekleştiğinde 5 gün içerisinde 15 bin “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti” Türkiye’ye NATO kararı ile gelebilecek.

Bu karar NATO’nun 2014’te Galler Zirvesi’nde kabul edilen eylem planına dayanılarak alındı. O eylem planında NATO “çatışma bölgelerine 48 saat içinde müdahale edebilecek” bir uluslararası güç oluşturmayı kabul etmişti.

Bakanlar Kurulu NATO’nun Galler’de 2014’te kabul ettiği eylem planına dayanarak o kararı aldı.

Bu karar o dönem, ABD’nin “dost ve müttefik” kabul edildiği, NATO’nun bir güvenlik şemsiyesi olarak görüldüğü şartlarda, o ön kabulle alındı.

Kararın yanlış olduğu 15 Temmuz’da ortaya çıktı.

15 TEMMUZ’DA NE YAŞANDI?

Bugün 15 Temmuz’un arkasında ABD olduğu görüldü. ABD ve NATO, Türkiye’ye o gün saldırdı. İç savaş çıkarmak ve işgal etmek istediler. Cumhurbaşkanı Erdoğan için “ölüm emri” verdiler.

15 Temmuz’u takip eden günlerde “Güney Kıbrıs’ta 5 bin kişilik NATO gücü konuşlanmıştı” haberlerini okuduk.

Suriye sınırında YPG unsurları içinde, çoğunluk olan ABD’nin devşirdiği yabancı paralı askerlerin de bulunduğu 30 bin milis gücünün hazır beklediğini biliyoruz. İncirlik’ten kalkan helikopterlerin o milisleri Türkiye’ye taşımak için o gece hazır olduğu haberlerini okuduk.

İncirlik üssünün darbeciler tarafından nasıl kullanıldığı hafızamıza kazındı.

Akdeniz’den İran sınırına kadar sınır birliklerini yöneten tuğgeneral seviyesindeki komutanların FETÖ’cü oldukları ve o gece tutuklandıklarını biliyoruz. Diyarbakır’daki hava üs komutanı da bunlara dahil.

İşin acı tarafı ise şu: NATO’da görev yapan komutanların neredeyse hepsi darbeci, FETÖ’cü ve Amerikancı çıktı.

Brüksel’de NATO Merkezi’nde görevli 50 komutandan bugün sadece 9’u kaldı. Türkiye NATO’nun Brüksel, Almanya, Hollanda, İngiltere merkezlerinde görev yapan 149 askeri temsilcisini 27 Eylül’de geri çağırdı ve onların neredeyse tamamı TSK’dan ihraç edildi ve tutuklandılar.

İyi niyetle alınan o karar, meğer Türkiye’nin NATO tarafından işgali demekmiş.

Türkiye, yine 15 Temmuz’a benzer bir saldırı tehlikesi ile karşı karşıya. Bu sefer Suriye ve Irak üzerinden saldırmaya hazırlanıyorlar. Türkiye kuşatma ve saldırı girişimini sınırlarının dışında karşılayacak.

Böyle kritik bir döneme girilirken Bakanlar Kurulu’nun aldığı o NATO kararı aleyhimize işleyecektir.

NATO o karara dayanarak, kaos var, bahanesi ile Türkiye’ye işgale ve saldırıya kalkışabilir.

Ankara Bakanlar Kurulu’nun o NATO kararını iptal etmek zorundadır.

Türkiye’yi işgale kalkan güce “buyur” deme lüksümüz yok!

http://www.haber10.com