Zavallı Sisi, Mübarek’ten ders alsaydın bari…

FETÖ’nün Arap ülkelerinde faaliyet gösteren üst düzey mensuplarının Mısır’da gizli bir toplantı yaptığı ve bu toplantıda Kahire’yi bölgenin merkez karargahı olarak kullanma kararı aldıkları öne sürüldü.AA muhabirinin görgü tanıklarından aldığı bilgilere göre, 15 Temmuzdaki darbe girişiminin ardından, Mısır’da daha önce görev yapmış, ülkeyi iyi bilen ve Mısırlı yetkililerle yakın ilişkileri bulunan FETÖ mensupları Kahire’ye gelmeye başladı.Türkiye’deki darbe girişimini destekleyen yayınlar yapan Mısır televizyonlarına konuk olarak katılıp Türkiye aleyhinde yorumlarda bulunan FETÖ mensuplarına yenilerinin eklenmesi ve yönetime yakın çevrelerin, FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in ‘Mısır’a iltica edebileceği’ yönündeki önerileri, görgü tanıklarının ifadeleriyle örtüşüyor.Mısır’da bir grup milletvekili de geçen günlerde 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak niteleyen bir tasarıyı parlamentoya sunmuştu.FETÖ’nün Mısır’daki faaliyetleri 1990’lı yılların ortalarından itibaren artmaya başladı. Kahire’de Türkiye’den ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilerin kaldığı 4 öğrenci yurdu faaliyet gösteriyor.FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen ve Arapça yayın yapan Hıra Dergisi Kahire’de hazırlanıp, basılıyor ve Mısır’daki dağıtım şirketleri aracılığı ile diğer Arap ülkelerine dağıtılıyor. Başkent Kahire’de FETÖ’nün bir dil kursu ve Nil adında bir kitap evi bulunuyor.Ayrıca Kahire, İskenderiye ve Suveyş’te eğitim dili İngilizce olan ve ABD diploması veren 3 özel okulun yanı sıra Zemalik bölgesinde bir kültür merkezinin de faaliyet gösterdiği biliniyor.,
MISIR BAŞBAKANI: İLTİCA TALEBİ OLURSA DEĞERLENDİRİRİZ
Mısır Başbakanı Şerif İsmail, ülkesinin Fethullah Gülen’den iltica talebi almadığını söyledi. Resmi haber ajansı MENA’da yer alan açıklamaya göre, İsmail talep gelmesi halinde Mısır’ın bunu değerlendireceğini aktardı.
KAYNAK AA

Dokuz Türk’ün ölümüne neden olan Mavi Marmara krizinde Mısır’ın rolü var mı?
Bu şüphe krize birinci elden tanıklık eden dönemin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol tarafından gündeme getirildi.
Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol, 9 Türk’ün öldürüldüğü 31 Mayıs 2010’da İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen saldırının yıldönümüne günler kala yayımlanan kitabında, bir Mısır istihbarat elamanının Mavi Marmara gemisinde bulunduğuna dair şüphesini açıkladı.Çelikkol, Türkiye’nin Ortadoğu’daki görünürlüğünün artmasından rahatsız olan Mısır’ın, Türkiye — İsrail ilişkilerinde bir çatışmayı teşvik etmek isteyebileceğine dikkat çekti.
Türkiye ile İsrail arasında yaşanan “Alçak koltuk” krizinin de aktörlerinden olan Çelikkol emekli olduktan sonra yazdığı kitapta kendisine kurulan kumpasın mimarı o dönemin Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un milletvekili seçilmeden önce Ermeni lobilerine karşı Türk hükümeti için çalıştığını bilgisine de yer verdi.Çelikkol “One Minute’ten Mavi Marmara’ya” adıyla hafta sonu raflarda yer alacak kitabında, saldırıdan kurtulan tüm Türk vatandaşları ile gemide bulunan tüm diğer ülke vatandaşlarının da Türkiye’ye gönderilmesi talimatının verildiğini anlattı. Çelikkol’un şüphelenmesine yol açan olay bu tahliye sırasında gerçekleşti.

Ajan son anda indi

Bir Mısırlı, Türkiye’ye gitmeye hazırlanan uçaktan son anda indi. Daha sonra Türk elçiliğine bu şahsın Mısır büyükelçiliği yetkilileri tarafından havaalanından alınarak Mısır’a gönderileceği bilgisi verildi. “Daha sonra aldığımız bazı bilgiler bu kişinin Mısır istihbarat teşkilatı üyesi olduğuna ve Kahire’den gelen talimat üzerine uçaktan indiğine işaret ediyordu,” diyen Çelikkol,Mısır istihbarat şefi Ömer Süleyman’ın saldırıdan bir hafta önce İsrail’e gelerek Mavi Marmara konusunu konuştuğu yönünde duyumlar da aldıklarını belirtti.”Ömer Süleyman’ın bu ziyaret sırasında Mavi Marmara konusunu ele alması, gemide Mısırlı bir istihbaratçının bulunması,Mübarek yönetimi istihbaratının İsrail’e gemi, gemide bulunanlar ve hatta gemide silah ve silahlı milisler bulunduğu yönünde abartılı ve yanlış bilgi aktarmış olabileceği ihtimalini deortaya çıkartmaktadır,” diye yazdı. Çelikkol, İsrail askerlerinin silah bulamamalarına şaşırdıklarını da aktardı.

http://www.hurriyet.com.tr

Doğru mu gerçek mi bilemiyoruz. Ama bir büyükelçinin açıktan böyle bir yalanı kitabına taşımayacağından hareketle ve Mübarek yönetiminde laik Mısır devletinin Türkiye’den haz etmeyeceğinin bilinci ile  bu ikilinin Mavi Marmara olayı sonrasında başına gelenlere bakalım:
31 Mayıs 2010 – Mavi Marmara saldırısı
11 Şubat 2011 – Mübarek istifa etti.
19 Temmuz 2012 – Ömer Süleyman öldü

Önce iktidarı kaybetti yerine Türkiye dostu Mursi geldi. Sonra uzun bir hapis ve mahkemeler dönemi geçirdi, rezil oldu, Sisi darbesine kadar hapis yattı.
İkilinin diğeri ise o kadar şanslı değildi. Devlet başkanı olma hayalleri kurarken bir hastanede doğal yollardan ‘öldü’.

Mısır’da resmi haber ajansı Mena, devrik lider Hüsnü Mübarek’in 30 yıllık iktidarı döneminde İstihbarat Servisi Başkanı olarak görev yapan Ömer Süleyman’ın ABD’de bir hastanede yaşamını yitirdiğini belirtti. Mübarek iktidarının son döneminde cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapan Süleyman’ın ölüm nedeni ise açıklanmadı.CUMHURBAŞKANI OLMAK İSTEMİŞTİÖmer Süleyman’ın geçtiğimiz mayısta cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağını açıklaması Mısır’da tepkilere yol açmıştı. Süleyman, cumhurbaşkanlığı yarışının dışında bırakılmıştı. Mısır eski istihbara şefi Ömer Süleyman’ın görevi yaptığı dönemde İsrail istihbarat örgütü MOSSAD’a yakın olduğu iddia edilmişti.