Akdeniz Savaşları 3 ; Milli uçak gemisi, Mısır’ın helikopter gemisi – Kıbrıs’ta İngiliz üsleri…

Milli uçak (ve çıkarma) gemisi için imzalar atıldı. 8 Mayıs 2015

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacını karşılamak üzere sürdürülen helikopterli çıkarma gemisi (LHD) projesi yürürlüğe girdi. Türkiye’den Sedef Tersanesi ana yükleniciliğinde İspanyol Navantia Tersanesi rehberliğinde en az bir LHD üretimi planlanıyor. Ödemenin yapılmasıyla beraber üretim süreci de başladı. Geminin 2021 yılında Kuvvete teslimatı bekleniyor. Fransa ve Mısır Mistral helikopter ve çıkarma gemisi için antlaşma imzaladı. Gemiler Rusya için üretilmiş ama Ukrayna krizi sonrası satış askıya alınmıştı.
10 Ekim 2015

2011 yılında Fransa ile Rusya arasında yapılan antlaşma ile 2 Mistral sınıfı havuzlu çıkarma ve helikopter gemisi Rusya için üretilmeye başlanmış ama Ukrayna krizinin ardından Fransa satışı askıya almış, bunun üzerine Rusya kendisi için üretilen Mistral gemilerinin yabancı ülkelere satışını yasaklamıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande 5 Ağustos’ta yaptıkları telefon görüşmesinde, iki ülke arasında imzalanan ve 2 Mistral savaş gemisinin teslimatını öngören sözleşmenin sona ermesi konusunda anlaşmış ve Fransa 900 milyon Euro’luk tazminatı Rusya’ya ödemişti.Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın Mistral helikopter gemileri krizinin çözülmesinden memnun olduğunu ve tazminat olarak ‘Çok iyi paraların’ elde edildiğini bildirdi.
TÜRKİYE’NİN UÇAK VE ÇIKARMA GEMİSİ MODELİ (İSPANYOL)

MISIR’IN HELİKOPTER VE ÇIKARMA GEMİSİ MODELİ (FRANSIZ)

BİLMECELERDE 10 FARKI BULUN DENİR. BİZ BİRAZ FARKLI SORALIM. 10 FARK BULABİLİR MİSİNİZ?
RUS HABER AJANSI TÜRKLERİN AĞZINDAN İNGİLTERE’YEKIBRIS’TAN ÇIK DİYOR. 16 Ekim 2015

Kıbrıslı Türk uluslararası ilişkiler uzmanı, Prof. Dr. Mehmet Hasgüler Sputnik’e verdiği özel mülakatta Ada’da İngiltere’nin üslerinin ortadan kaldırılmasına paralel olarak, Yunanistan ve Türkiye’nin garantör olduğu bir geçiş planının devreye sokulabileceğini söyledi. (…) Kıbrıs’taki garantörlük meselesi İngiltere’nin statüsünün, otoritesinin ve hegemonyasının bir parçasıdır. Garantörlük tartışması İngiltere’nin adadaki üslerinin tartışılmasını da gündeme getirmelidir. Birileri bu tartışmanın Kıbrıs sorununu daha da karmaşıklaştıracağını düşünebilir. Ama doğru tartışma İngiltere’nin garantörlük meselesinin merkezine konulmasından geçer.Bu çerçevede eğer halklar demokratik bir şekilde uyum sağlayabilirlerse bu statüko tavsiye edilmelidir. Kıbrıs’ta yeni ve federal bir devlet doğacaksa, İngiltere’nin adadaki üslerinin ılga edilmesinde büyük fayda vardır. (…) Halkın anlatacağı dilde ifade edecek olursak, bugün adada Türkiye ve Yunanistan bu konuda dayak yiyor. Ama meselenin bir uyuşmazlıktan bir çeşit kanser duruma dönüşmesinde İngiltere’nin oynadığı rol büyüktür. Çok başarılı bir sömürge manipülasyonu ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki İngiltere’nin bu konudaki rolünün tartışılmamasında sömürgeciliğin yaratmış olduğu algı büyük rol oynamakta. Bugün adanın güneyinde ve kuzeyinde elitler İngiliz sömürgeciliğin ne kadar tesiri altındadırlar?
O ZAMAN TÜM BU ÇIKARMA VE ÇIKMA HABERLERİNİN ARDINDAN ŞU KRİTİK SORUYA CEVAP BULMAYA ÇALIŞMAKTA HERHALDE MAKUL GÖZÜKECEKTİR;
‘AKDENİZ’DE HERKES NEREYE ÇIKIYOR?’
Konuyla ilgili eski analizlerimiz için aşağıdaki linklere tıklayınız