Son Kale – 1991 Kale Planı

Bütün çevremizdeki büyük krizlerin ortasında mazlumların sığınabileceği son kaledir Türkiye. Birileri bu son kaleyi tahrip etmek istiyor, yıkmak istiyor. Bugün Türkiye mazlum milletin dualarıyla ayaktadır. Bizler bugün bu son kaleyi savunmak için ne gerekiyorsa yapacağız.

Son kaleyi savunmak deyimi bize geçmişi hatırlattı. Sene 1993. Türkiye’nin ABD ile adı konulmamış topyekün bir savaşa girdiği seneyi.

KALE PLANI NEDİR?
Jandarma Genel Komutanı merhum Orgeneral Eşref Bitlis tarafından 1991 yılında hazırlanan Kale Planı, PKK’yı yoketmeye dönük operasyonel bir plandı. Orgeneral Eşref Bitlis tarafından MGK’ya getirildiği iddia edilen Plan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ‘Cumhurbaşkanı olarak Başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda da ele alındı. Dönemin DYP-SHP Hükümeti’nin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı da Erdal İnönü’ydü. ‘PKK ile ülke içinde ve dışında iki aşamalı mücadeleyi’ içeren Kale Planı, iddiaya göre Eşref Bitlis’in ‘başını yedi’. Hem yurtiçinde, hem de yurtdışında PKK’nın silahlı birlikleriyle PKK’ya lojistik destek sağlayan unsurları ‘imha etme’ye dönük planın içinde PKK’ya lojistik sağlayan Kürt işadamlarına yönelik suikastlar da yeralıyordu.

1991 yılında hazırlanıp MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarından geçen ‘Kale Planı’ Tansu Çiller’in Başbakan olmasına kadar uygulmaya konulmadı. İddiaya göre, Tuğgeneral Mete Sayar’ın da Şırnakı bombalayarak , Planı’nın ‘PKK’ya lojistik sağlayan unsurları imha’ kısmının dışına çıktığı belirtildi. Yine iddiaya göre, PKK’nın yurtdışındaki lojistik destek unsurlarını imha etmek için Abdullah Çatlı ve Yeşil’in de içinde bulunduğu bir grup yurtdışına gönderildi, fakat bu grup daha sonra geri çekildi.
İstihbarat uzmanı, Kale Planı’nın hazırlandıktan sonra uygulamaya konulmasına kadar geçen süre içinde meydana gelen bazı olaylara dikkat çekti:
1- JİTEM’in kurucusu Ahmet Cem Ersever öldürüldü.
2- Kale Planı’nı hazırlayan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağı düştü ve Bitlis öldü.
3- Gazeteci Uğur Mumcu öldürüldü.
Burada öldürülenlere Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ‘kaza’ geçiren Adnan Kahveci, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın,  General İsmail Selen, Tümgeneral Temel Cingöz ve daha birçokları eklenebilir.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın ölümüyle ilgili tekrar soruşturma başlattığı Jandarma Eski Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in ölümünden 7 ay önce dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a yazdığı son mektubun çarpıcı ayrıntıları Sabah gazetesiinde yer aldı. Bitlis’in ‘Sayın Cumhurbaşkanım, Zatı Aliniz bu olaya müdahil olmalı, aksi takdirde bölgede sonu alınamayacak ciddi risk ve tehditlerle karşı karşıya kalabiliriz’ dediği üç sayfalık mektupta Kürt sorununa ilişkin önemli uyarılar yapılıyor ve çözüm önerileri sunuluyor.

ABD’DEN PKK’YA YARDIMBitlis, mektubun ilk bölümünde ABD tarafından bölgede konuşlu Çekiç Güç’teki bazı komutanların terör örgütü PKK’ya yardım ettiğini ayrıntıları ile açıklıyor. Bu iddiayı güçlendiren görüntü ve telsiz konuşmaları aktarılıyor. ABD’li bazı komutanlarla, PKK lider kadrosunun yaptığı üç toplantıya ilişkin ayrıntılar veriliyor. Eşref Bitlis, mektubunda ikinci olarak devlet içindeki bazı unsurların terörden rant sağladığını vurguluyor ve isimler veriyor.

Güneydoğu’daki bazı işadamlarının güvenlik güçlerinin de desteğini alarak bölgede terör örgütü PKK adına kaçakçılık yaptığını belirtiyor. Mektubun ikinci bölümünde iseKürt SorunuÇözüm önerilerini içeren bir rapordan bahsediliyor. ‘Kod Adı: Kale’ olarak tanımlanan planda öncelikli olarak terör belasının defedilmesi gerektiği belirtiliyor.İkinci aşamada ise Kürt halkına yönelik ılımlı adımların atılması için devlet politikası oluşturulması gerektiği vurgulanıyor ve ‘Bölge halkının kazanılması zaruridir.Halk yanlış yönetim ile terör örgütü arasında sıkışmış durumdadır. Bunu suiistimal eden unsurların bertaraf edilmesinin zorunluluğu ortadadır’ tespitinde bulunuluyor.

1990’lı yıllardan beri değişen birşey olmamış gibi. Sadece daha fazla Haçlı bölgeye inmiş durumda. Ama Türkiye’nin direnci aynı ve hatta eskisinden daha şiddetli. Çünkü içeride ki mikroplar büyük miktarda temizlenmiş durumda ve temizlenmeye de devam ediyor.
Bir amacımız yok Kale planını hatırlatmakla, yanlış anlaşılmasın. Sadece yazmış olalım dedik…

One comment

  1. Bu yorumlamada gördüğüm yanlış.Mete Sayar Şırnak’ı bombalamadı. PKK Şırnak’ta tüm devlet organlarını imhaya yönelik bir kalkışmada bulundu ve bu kalkışma evlerin çatıların ayerleştirilen ,makinalı tüfek,roket ve havan ateşleri ile başladı. Bunların etkisiz hale getirilmesi için yapılan nefsi müdafaaların Şırnak bombalandı olarak anlatılması kara propaganda dır gerçeği saptırmadır.

Comments are closed.