Trol terörizmi, Yazar terörizmi, Çıkarcılar terörizmi…

Herşey yazar Yusuf Kaplan’ın bir televizyon kanalında yaptığı eleştirilerle başladı.

Yusuf Kaplan: Tayyip Bey’in eli büküldü. Bu toplumu herkesten, özellikle jölelilerden korumak gerek.
TRT Diyanet TV’deki programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Başbakan Davutoğlu’nu ve AKP’nin politikalarını eleştiren Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan, katıldığı RS FM’deki ‘bidebunudinle’ programında ise Erdoğan’ın danışmanı Yiğit Bulut hakkında, “Cumhurbaşkanı’nın bileğini büktü. Bu toplumu herkesten, özellikle jölelilerden korumak gerek” ifadelerini kullandı.
Yusuf Kaplan, Yiğit Bulut için “Erdoğan’ın bileğini büktü” dedi.
TRT Diyanet TV’de söylediği, “Jölelilerle, şunlarla, bunlarla gaz veriyorlar; memleketi batırdılar,Avrupa Birliği ile ilişkileri neden donduruyorsun, manyak mısın sen”dikkat çeken Yusuf Kaplan’a önce hükümete yakın bazı yazarlar, ardından da troll hesaplar saldırı başlattı. Eleştirilere tepki gösteren Kaplan, trollüğü haysiyet yoksunluğu olarak tanımladı.
Kaplan, RS FM’de Yavuz Oğhan’ın hazırlayıp sunduğu ‘bidebunudinle’ programında konuştu. Kendisine yönelik eleştiriler olduğu kadar, “İsmini söylemek istemem ama hükümet tarafından da bir o kadar nitelikli destek geldi” iddiasında bulunan Kaplan, “Yeni dünyada trol zihniyeti hakim. Bu tam bir haysiyet cellatlığı. Hem ismini gizliyor, hem kişiliğini gizliyor. Reaksiyon, aksiyon şeklinde gidiyor. Bunlar paçoz tipler. Buna karşılık çok daha fazla destek geldi. Hem de hükümet kanadında” ifadelerini kullandı.
“BU TOPLUMU HERKESTEN, ÖZELLİKLE JÖLELİLERDEN KORUMAK GEREK”
Yiğit Bulut’un ordu tarafından dayatıldığını iddia eden Kaplan, ülkeden çok kendi çıkarlarını ve pozisyonlarını düşünenlerin olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu dönemlerde bunlar çok arttı. Liderleri doğru karar veremeyecek şekilde yönlendiriyorlar. Bunlar aynı zamanda dayatılmış tipler. Söz konusu kişi ordu tarafından dayatılmış kişidir. Gerekçesi kendi yazdıkları ve ilişkileridir. Tayyip Bey’in eli büküldü. Bu toplumu herkesten, özellikle jölelilerden korumak gerek.”
“TÜRKİYE’NİN STRATEJİ GELİŞTİRME KAPASİTESİ KALMADI”
Türkiye’nin Ortadoğu’da yalnız bırakıldığını dile getiren Yusuf Kaplan, hükümetin dış politikada strateji geliştirme kapasitesinin kalmadığını ifade etti. Suriye konusunda ise, “Türkiye’nin uzun vadeli, kalıcı ve çok seçenekli çözümler üretmesi gerekirdi” diyen Kaplan, Türkiye’nin Suriye konusunda süreci değiştirme kapasitesinin kalmadığını savundu. Türkiye’nin muhalifler üzerinden Suriye’ye müdahil olma biçiminin problemli olduğunu öne süren Kaplan, “Muhalifler kimler, güçlerin ne olduğunu ne kadar etkili bilmiyoruz.Suriye’de bir diktatörlüğün devrilmesi için bunun devrilmesi için koşullar hazırdı. 54 ülke Esad’ın resmen gitmesi için toplandı. Ortak karar aldı. Bu bir tuzaktı. Biz bu tuzağa düştük. Aslında Türkiye burada stratejik hata yaptı. Uluslararası dengeler gözetilmeliydi. Şimdi taktiklerle ilerlemek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı. (Cihan)
Yazar Kaplan önemli bazı yaralara parmak basınca bizde konuya katkısı olsun diye bu yarayı biraz daha deşelim dedik. Bu bağlamda ülkemizde hürriyetlerin ne kadar geniş bir şekilde yaşandığınıda farketmiş olduk. (Yanlış anlamaya mahal vermeyelim, aşağıdakiler yazar Kaplan’a cevap değildir. Onun açtığı kapıdan girince karşımıza çıkanlardır. Ama yazar bazı maddelerde kendisini bulursa ona da birşey diyemeyiz.)
HÜRRİYETLERİMİZ:
ZAYIF DURUP BAŞARAMAMIŞ OLANA İYİ NİYETİNE OLAN İNANCIMIZDAN  DOLAYI SEVGİ / TAKDİR HÜRRİYETİ, GÜÇLÜ VE SAĞLAM DURUP BAŞARILI OLANA ÖFKE /YERME HÜRRİYETİ.
ÖZEL, SİYASİ VE SOSYAL HAYATINDA BAŞARISIZ OLMUŞ TİPLERİN SİYASET ALANI ÜZERİNDEN BOŞALMA/RAHATLAMA/YAZI YAZMA/TROLLEME /TWITLEME HÜRRİYETİ.
İSLAMCI ABİLERİN/ABLALARIN YAZILARINDA ELE VERİR TALKINI, ÖZEL HAYATLARINDA KENDİ YUTAR SALKIMI YAPMA HÜRRİYETİ.
HER DAİM DÖNME DOLAP GİBİ FİKİR DEĞİŞTİRİP YANLIŞ YAZILARLA TOPLUMU YANLIŞ YÖNLENDİREN YAZAR ÇİZER TAKIMININ YANLIŞLARI İÇİN HESAP VERMEME HÜRRİYETİ, AMA SİYASETÇİDEN YANLIŞLARI İÇİN SEÇİMLERDE TOPLUMA DEĞİLDE KENDİLERİNE (YAZARLARA) HESAP VERMESİNİ İSTEME HÜRRİYETİ.
İSTEDİĞİ YERE GELEMEMİŞ OLANLARIN SİYASETİ KAMPLARA BÖLÜP BİR KAMPI DESTEKLEYEREK O KAMP ARACILIĞIYLA BİR YERLERE GELMEYE ÇALIŞMASI HÜRRİYETİ.
TROLLÜK/YANDAŞLIK/CANDAŞLIKLA  BİR YERLERE GELMİŞ OLANLARIN DAHA SONRA AYNI YÖNTEMİ DENEYENLERİ AHLAKSIZLIKLA SUÇLAMA HÜRRİYETİ.
HAYATINDA BİR KURUŞLUK RİSK ALMAYANLARIN, PADİŞAH KOLTUĞUNA OTURTULMAYI DOĞUŞTAN HAKKI SANMA HÜRRİYETİ.
KENDİ ÇIKARLARI İÇİN BİN KİŞİYİ ARAYA SOKANLARIN, AYNI ŞEYİ BAŞKALARI YAPTIĞINDA ŞİKAYET ETME HÜRRİYETİ.
TEK BAŞINA SAVAŞABİLECEK CESARET, BİLGİ VE DENEYİMİ OLMAYANLARIN (ÖZELLİKLE DE GENÇLERİN) BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLARAK KURT SÜRÜLERİ GİBİ OLUŞUMLARIN İÇİNDEN ULUMA/TROLLEME HÜRRİYETİ.
KENDİSİNE DESTEK VERDİĞİNDE DOSTLAR OLARAK ANDIĞI KİŞİLERİ, DESTEK VERMEYİP ELEŞTİRDİĞİNDE TROL OLMAKLA SUÇLAMA HÜRRİYETİ,
BİR TÜRLÜ ORTAYI VE MANTIĞI BULMA BECERİSİNİ GÖSTEREMEME, BU YÜZDEN HER KAYIPTA YENİLDİK DİYECEKLERİ YERDE HAKEMİ YADA ‘MÜTTEFİKİMİZ ALMANLAR YENİLİNCE BİZDE YENİK SAYILDIK’ ARGÜMANINI TEPE TEPE KULLANMA HÜRRİYETİ.
KENDİNİ HİÇBİR ZAMAN SORGULAMAMA HÜRRİYETİ. (‘BEN GEÇMİŞTE HATALI YAZILARLA YANLIŞ ADAMLARI/POLİTİKALARI SAVUNMUŞUM’ DİYEREK YAZMAKTAN İSTİFA EDEN BİR YAZAR DUYDUNUZ MU?)
HER DAİM KENDİNE TAPINACAĞI BİR MÜCAHİT, HOCA, HOCAEFENDİ, REİS, BAŞKAN, PATRON, FİKİR ADAMI VB. ARAMA HÜRRİYETİ, KAZIĞI YEDİĞİNDE İSE GEÇMİŞİNE IŞIK HIZIYLA SÜNGER ÇEKEREK TAPINACAĞI YENİ İDOLÜYLE YOLA DEVAM ETME BECERİSİ GÖSTEREBİLME HÜRRİYETİ.
İŞADAMI OLUP KENDİNİ SİYASET UZMANI, SİYASETÇİLERİ KENDİ HİZMETKARLARI SANMA HÜRRİYETİ,
AKADEMİSYEN OLUP EZBERLETİLMİŞ TEORİLERİN SAHADA UYGULANABİLECEĞİNİ SANMA HÜRRİYETİ, SAHADA EN UFAK BİR TECRÜBESİ OLMADAN DÜNYA TİCARETİNİN ZORLUKLARI VE TUZAKLARI KONUSUNDA İŞADAMLARINA DERS VEREBİLECEĞİNİ SANMAHÜRRİYETİ.
BİR KERE DAHİ HATASINI KABUL ETMEME HÜRRİYETİ.
EN KÖTÜSÜ DE SÖYLEYECEĞİNİ DİREK SÖYLEYEMEYİP VEKALET SAVAŞLARI ÜZERİNDEN SAVAŞMA HÜRRİYETİ.
Maalesef durumumuz böyle. Bazen çizgiler çok bulanıklaşır, iyi niyetler ve kötü niyetler arasındaki farkı anlamakta bir o kadar zorlaşır.
Erbakan’a;

Erdoğan ve Davutoğlu’na;

Öyle durumlarda da işin seviyesi jöleli saçlarıyla banker gibi giyinip finansal ergenekona savaş açanlarla;

Dağınık uzun saçlarıyla ben aydınım pozu verip Batıyla savaşanlara çekin gidin diyenlerin saç modellerine indirgenmiş olur.

Maalesef…
İsmini saklayan trol olarak anılmak istemediğimizden çok merak eden olursa mail atıp ismimizi öğrenebilir.
Herkesin şapkayı önüne koyup serinkanlı düşünmesi dileğiyle…